Türkiye’nin güney sahilinde, Toros Dağları’nın Akdeniz’le kucaklaştığı yerde konumlanan Mersin, sadece bir liman kenti olmanın çok ötesindedir. Binlerce yıllık tarihi, eşsiz doğal güzellikleri ve damak çatlatan lezzetleriyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar. “Akdeniz’in İncisi” olarak anılan bu şehir, her köşesinde farklı bir hikaye barındırır. Hazırsanız, antik kentlerden serin yaylalara, masmavi koylardan tarihi sokaklara uzanan bir Mersin yolculuğuna çıkalım.
- 1. Tarihin İzinde: Mersin’in Antik Harikaları
- 1.1. Cennet ve Cehennem Obrukları
- 1.2. Kızkalesi
- 1.3. Kanlıdivane Antik Kenti
- 1.4. Uzuncaburç (Olba Antik Kenti)
- 2. Doğanın Kucağında: Mersin’in Eşsiz Güzellikleri
- 2.1. Yerköprü Şelalesi
- 2.2. Mersin Plajları
- 3. Kültür ve Lezzet Durağı: Tarsus ve Mersin Mutfağı
- 3.1. Mersin’de Ne Yenir?
Tarihin İzinde: Mersin’in Antik Harikaları
Mersin, sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış zengin bir coğrafyadır. Bu topraklarda atacağınız her adım, sizi tarihin farklı bir dönemine götürecektir. İşte mutlaka görmeniz gereken tarihi duraklar:
Cennet ve Cehennem Obrukları
Silifke ilçesi yakınlarında yer alan bu jeolojik harikalar, hem doğal güzellikleri hem de mitolojik öyküleriyle büyüler. Cennet Obruğu‘na 452 basamaklı bir merdivenle inilir ve tabanında sizi küçük bir kilise karşılar. Buradaki yemyeşil bitki örtüsü ve serin hava, adeta isminin hakkını verir. Cehennem Obruğu ise dik ve ürkütücü yapısıyla içine girilemeyen, seyir terasından izlenen bir çukurdur. Efsaneye göre Zeus, alevler kusan yüz başlı ejderha Typhon’u burada yenmiştir.
Kızkalesi
Mersin denince akla ilk gelen ikonik yapılardan biri olan Kızkalesi, kıyıdan yaklaşık 200 metre açıkta, küçük bir adacık üzerine inşa edilmiştir. Hakkında anlatılan efsanelere konu olan bu zarif kale, hem tarihi dokusu hem de muhteşem manzarasıyla ziyaretçileri cezbeder. Kıyıdan kalkan teknelerle veya yüzerek kaleye ulaşabilir, surlarında gezintiye çıkabilirsiniz.
Kanlıdivane Antik Kenti
Erdemli ilçesinde bulunan Kanlıdivane, merkezinde dev bir obruğun yer aldığı etkileyici bir antik yerleşimdir. Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait kalıntıları bir arada görebileceğiniz bu alanda kaya kabartmaları, kiliseler, sarnıçlar ve anıt mezarlar bulunur. Obruğun etrafındaki antik kalıntılar arasında yürümek, zamanda yolculuk yapmak gibidir.
Uzuncaburç (Olba Antik Kenti)
Silifke’nin kuzeyinde yer alan Uzuncaburç, Roma döneminin en iyi korunmuş antik kentlerinden biridir. Görkemli sütunlu caddesi, Zeus Tapınağı, Tyche Tapınağı, anıtsal kapısı ve antik tiyatrosu ile adeta bir açık hava müzesi gibidir. Özellikle Zeus Tapınağı’nın devasa sütunları, antik dönemin mimari dehasını gözler önüne serer.
Doğanın Kucağında: Mersin’in Eşsiz Güzellikleri
Mersin, sadece tarihiyle değil, aynı zamanda nefes kesen doğal güzellikleriyle de ön plana çıkar. Yeşilin ve mavinin her tonunu bulabileceğiniz bu coğrafyada huzur dolu anlar sizi bekliyor.
Yerköprü Şelalesi
Mut ilçesinin saklı cenneti olan Yerköprü Şelalesi, yaklaşık 30 metre yükseklikten dökülen suları ve oluşturduğu turkuaz renkli göletiyle adeta bir kartpostal manzarası sunar. Şelalenin içinden geçtiği kanyon ve mağara, burayı daha da gizemli kılar. Doğa yürüyüşü ve fotoğrafçılık için harika bir adrestir.
Mersin Plajları
Uzun sahil şeridi boyunca Mersin, denizin tadını çıkarmak isteyenler için sayısız seçenek sunar.
- Yapraklıkoy: Turkuaz rengi ve akvaryumu andıran berraklığıyla ünlü, küçük ve büyüleyici bir koydur.
- Ayaş ve Susanoğlu Plajları: Geniş ve uzun kumsallarıyla aileler için ideal olan bu plajlar, yaz aylarının en popüler duraklarındandır.
- Tisan Yarımadası: “Türkiye’nin Maldivleri” olarak anılan Tisan, el değmemiş doğası ve sakin koylarıyla huzur arayanların favorisidir.
Kültür ve Lezzet Durağı: Tarsus ve Mersin Mutfağı
Mersin gezinizi, tarihi ve kültürel zenginliğiyle öne çıkan Tarsus’u ziyaret etmeden tamamlamayın. Aziz Paul’un doğduğu yer olarak bilinen Tarsus’ta, St. Paul Kuyusu, Kleopatra Kapısı ve tarihi Tarsus evlerinin bulunduğu sokaklarda gezebilirsiniz. Ayrıca Danyal Peygamber’in Makamı da burada yer almaktadır.
Mersin’de Ne Yenir?
Bir gezi, yerel lezzetleri tatmadan eksik kalır. Mersin mutfağı, Akdeniz ve Arap etkilerini harmanlayan zengin bir menüye sahiptir.
- Tantuni: Mersin’in imzası haline gelmiş, ince doğranmış etin sacda pişirilmesiyle hazırlanan bu lezzeti mutlaka denemelisiniz.
- Kerebiç: İrmik ve antep fıstığı ile hazırlanan, üzerinde çöven otu köpüğüyle servis edilen eşsiz bir tatlıdır.
- Cezerye: Havuç, şeker ve fındık veya cevizle yapılan enerji dolu bir atıştırmalıktır.
- Batırık: İnce bulgur, tahin ve çeşitli baharatlarla hazırlanan, özellikle yaz aylarında serinletici bir lezzet sunan bir salata türüdür.
Sonuç olarak Mersin; tarihi derinliği, doğal zenginlikleri ve eşsiz gastronomisiyle ziyaretçilerine dolu dolu bir tatil vadediyor. Bu kadim şehir, keşfedilmeyi bekleyen bir hazine gibi sizi çağırıyor. Tarihin fısıltılarını dinlemek, Akdeniz’in serin sularında ferahlamak ve unutulmaz lezzetler tatmak için bir sonraki rotanızı Mersin’e çevirin.