Okudunuz mu?
Anadolu’nun kalbinde, Kapadokya’nın giriş kapısı olarak bilinen Aksaray, çoğu zaman şehirlerarası bir geçiş noktası olarak görülse de aslında derin bir tarih, eşsiz doğal güzellikler ve keşfedilmeyi bekleyen bir hazine barındırır. İpek Yolu üzerinde stratejik bir konuma sahip olan bu kadim şehir, Selçuklu mimarisinin en görkemli eserlerinden, dünyanın en büyük kanyonlarından birine ev sahipliği yapar. Hazırsanız, Aksaray’ın büyüleyici dünyasına doğru bir yolculuğa çıkalım.
İçindekiler
Doğanın Sanat Eseri: Ihlara Vadisi
Aksaray denince akla ilk gelen yer şüphesiz Ihlara Vadisi‘dir. Hasan Dağı’nın volkanik patlamalarıyla oluşan ve Melendiz Çayı’nın binlerce yılda aşındırdığı bu kanyon, 14 kilometre uzunluğu ve yer yer 100 metreyi aşan derinliğiyle nefes kesici bir manzaraya sahiptir. Vadi, sadece jeolojik bir harika değil, aynı zamanda erken dönem Hristiyanlık için önemli bir sığınak ve manastır merkezi olmuştur.
Vadi boyunca yapacağınız yürüyüşte, kayalara oyulmuş yüzlerce kilise, şapel ve yaşam alanıyla karşılaşırsınız. Özellikle Ağaçaltı Kilisesi, Sümbüllü Kilise ve Yılanlı Kilise gibi yapıların duvarlarındaki freskler, dönemin sanatsal ve dini yaşamına dair paha biçilmez ipuçları sunar. Doğanın huzur veren sesleri eşliğinde, tarihin derinliklerinde unutulmaz bir yürüyüş deneyimi için Ihlara Vadisi mutlaka listenizde olmalı.
Beyazın Büyüsü: Tuz Gölü
Türkiye’nin ikinci en büyük gölü olan Tuz Gölü, Aksaray sınırları içerisinde ziyaretçilerine adeta başka bir gezegendeymiş hissi yaşatır. Özellikle yaz aylarında suların çekilmesiyle ortaya çıkan bembeyaz tuz tabakası, sonsuzluğa uzanan bir manzara sunar. Güneşin batışını burada izlemek, gökyüzünün pembe ve turuncu tonlarının beyaz tuz örtüsüyle birleştiği anlara tanıklık etmek, fotoğraf tutkunları için kaçırılmayacak bir fırsattır.
Aynı zamanda önemli bir kuş cenneti olan Tuz Gölü, bahar aylarında binlerce flamingoya ev sahipliği yapar. Gölün sığ sularında dans eden flamingoların oluşturduğu görsel şölen, doğa severler için eşsiz bir deneyimdir.
Tarihin İzinde Bir Dev: Selime Katedrali
Ihlara Vadisi’nin bittiği noktada tüm heybetiyle sizi karşılayan Selime Katedrali, Kapadokya bölgesinin en büyük kaya oyma manastır kompleksidir. Peri bacasına benzeyen devasa bir kaya kütlesinin içine oyulmuş bu yapı, kiliseleri, şapelleri, mutfağı, yaşam alanları ve yüksek tavanlı katedrali ile görenleri hayrete düşürür. Yapının büyüklüğü ve karmaşıklığı, burada bir zamanlar ne kadar yoğun bir manastır hayatı yaşandığının kanıtıdır.
Ayrıca, Selime Katedrali’nin etkileyici görünümünün ünlü “Star Wars” serisinin bazı sahnelerine ilham kaynağı olduğu da rivayet edilir. Bu devasa yapının koridorlarında gezerken kendinizi bir film setinde gibi hissetmeniz işten bile değil.
Selçuklu Zarafeti: Sultanhanı Kervansarayı
Aksaray-Konya yolu üzerinde bulunan Sultanhanı, Anadolu Selçuklu mimarisinin en görkemli ve en iyi korunmuş anıtlarından biridir. Sultan I. Alaeddin Keykubat tarafından yaptırılan bu kervansaray, İpek Yolu üzerinde seyahat eden kervanların güvenli bir şekilde konaklaması için inşa edilmiştir. Özellikle taç kapısındaki taş işçiliğinin inceliği ve geometrik desenlerin ahengi, Selçuklu sanatının zirve noktalarından birini temsil eder. İç avlusu ve kapalı (kışlık) bölümüyle Sultanhanı, sizi zamanda yolculuğa çıkararak yüzlerce yıl öncesinin atmosferini solumanızı sağlar.
Aksaray Şehir Merkezindeki Cevherler
Aksaray’ın sadece kırsal bölgeleri değil, şehir merkezi de görülmeye değer eserlerle doludur.
- Eğri Minare (Kızıl Minare): İtalya’daki Pisa Kulesi’ne benzer eğikliğiyle dikkat çeken bu Selçuklu eseri, tuğla işçiliğinin güzel bir örneğidir ve şehrin en önemli simgelerindendir.
- Aksaray Müzesi: Bölgeden çıkarılan arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği müze, özellikle Aşıklı Höyük buluntuları ve sergilenen mumyaları ile dikkat çeker. Aksaray’ın binlerce yıllık tarihini anlamak için müzeyi ziyaret etmek harika bir başlangıç olacaktır.
- Ulu Cami: Şehrin merkezinde yer alan ve Karamanoğulları Beyliği döneminden kalma bu cami, sade ama etkileyici mimarisiyle görülmeye değerdir.
Aksaray, sunduğu bu zengin çeşitlilikle her türden gezgine hitap eden bir şehirdir. Doğanın kalbinde huzur bulmak, tarihin gizemli koridorlarında kaybolmak ya da eşsiz manzaralara tanıklık etmek istiyorsanız, rotanızı mutlaka Aksaray’a çevirmelisiniz.
