Türkiye’nin turizm başkenti olarak anılan Antalya, sadece denizi, kumu ve güneşiyle değil, aynı zamanda binlerce yıllık tarihi ve eşsiz doğal güzellikleriyle de ziyaretçilerine unutulmaz bir tatil vaat ediyor. Toros Dağları’nın Akdeniz’in masmavi sularıyla buluştuğu bu cennet coğrafyada, her zevke ve ilgi alanına hitap eden sayısız keşif noktası bulunuyor. İşte Antalya gezinizde mutlaka görmeniz gereken yerler hakkında detaylı bir rehber.
- 1. Antalya Şehir Merkezinin İncileri
- 1.1. Kaleiçi: Tarihe Açılan Kapı
- 1.2. Düden Şelalesi: Şehrin Ortasındaki Doğa Harikası
- 2. Tarihin İzinde: Antik Kentler
- 2.1. Aspendos Antik Tiyatrosu
- 2.2. Perge Antik Kenti
- 3. Doğanın Kucağında: Kanyonlar ve Plajlar
- 3.1. Köprülü Kanyon Milli Parkı
- 3.2. Kaş ve Kalkan: Bohem Ruhu
- 3.3. Olympos ve Çıralı: Mitoloji ve Doğanın Buluşması
Antalya Şehir Merkezinin İncileri
Tatilinize şehrin kalbinden başlayarak hem tarihi dokuyu hissedebilir hem de modern yaşamın enerjisini yakalayabilirsiniz. Şehir merkezi, kolay ulaşımı ve zengin seçenekleriyle harika bir başlangıç noktasıdır.
Kaleiçi: Tarihe Açılan Kapı
Antalya denince akla ilk gelen yer şüphesiz Kaleiçi‘dir. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden izler taşıyan daracık taş sokakları, cumbalı konakları ve rengarenk begonvilleriyle adeta bir açık hava müzesini andırır. Burada yürürken zamanda yolculuk yaptığınızı hissedeceksiniz. Marina’ya inen yokuşlarda yer alan butik oteller, şık restoranlar ve el sanatları dükkanları arasında kaybolabilirsiniz. Şehrin simgelerinden Yivli Minare ve tarihi Hadrian Kapısı (Üç Kapılar) da Kaleiçi’nin girişinde sizi karşılar.
Düden Şelalesi: Şehrin Ortasındaki Doğa Harikası
Antalya, şehir merkezinde şelaleye sahip ender kentlerden biridir. Düden Şelalesi, iki ayrı koldan oluşur. Yukarı Düden, yemyeşil bir parkın içinde sakin ve huzurlu bir atmosfer sunarken, Aşağı Düden (Karpuzkaldıran) ise falezlerden yaklaşık 40 metre yükseklikten doğrudan Akdeniz’e dökülür. Özellikle tekne turlarıyla denizden izlendiğinde bu manzara büyüleyicidir.
Tarihin İzinde: Antik Kentler
Antalya, Likya ve Pamfilya gibi antik medeniyetlere ev sahipliği yapmış zengin bir bölgedir. Bu nedenle tarih meraklıları için adeta bir hazinedir.
Aspendos Antik Tiyatrosu
Serik ilçesi yakınlarında bulunan Aspendos, dünyadaki en iyi korunmuş Roma dönemi tiyatrolarından birine sahiptir. M.S. 2. yüzyılda inşa edilen bu muhteşem yapı, günümüzde hala konserlere ve etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Akustiği o kadar mükemmeldir ki, sahnedeki en ufak bir fısıltı bile en üst sıralardan rahatlıkla duyulabilir. Tiyatronun yanı sıra su kemerleri de görülmeye değerdir.
Perge Antik Kenti
Antalya’nın Aksu ilçesinde yer alan Perge, Pamfilya bölgesinin en önemli şehirlerinden biriydi. Geniş sütunlu caddeleri, anıtsal çeşmeleri, agorası ve iyi korunmuş stadyumu ile Roma mimarisinin görkemini gözler önüne serer. Özellikle heykeltıraşlık okulunda yetişen ustaların eserleri, Antalya Müzesi’nin en değerli koleksiyonları arasında yer alır.
Doğanın Kucağında: Kanyonlar ve Plajlar
Antalya’nın coğrafi yapısı, macera ve doğa tutkunları için sayısız aktivite imkanı sunar. Heybetli kanyonlardan dünyaca ünlü plajlara kadar geniş bir yelpaze sizi bekliyor.
Köprülü Kanyon Milli Parkı
Manavgat ilçesinde bulunan Köprülü Kanyon, sadece doğal güzelliğiyle değil, aynı zamanda sunduğu rafting imkanıyla da ünlüdür. Köprüçay’ın turkuaz renkli sularında adrenalin dolu bir rafting deneyimi yaşayabilir, kanyonun serin sularında yüzebilir ve çevresindeki tarihi Roma köprülerini keşfedebilirsiniz. Burası, sıcak yaz günlerinde serinlemek için mükemmel bir kaçış noktasıdır.
Kaş ve Kalkan: Bohem Ruhu
Antalya’nın batı ucunda yer alan Kaş, dalış tutkunlarının ve huzur arayanların vazgeçilmez adresidir. Rengarenk sokakları, begonvillerle süslü taş evleri ve samimi atmosferiyle kendine hayran bırakır. Kaş’tan kalkan teknelerle Kekova’nın batık şehrini görebilir, dünyaca ünlü Kaputaş Plajı‘nın turkuaz sularına kendinizi bırakabilirsiniz. Komşusu Kalkan ise lüks villaları ve sofistike restoranları ile bilinir.
Olympos ve Çıralı: Mitoloji ve Doğanın Buluşması
Tarihi Olympos Antik Kenti’nin kalıntıları arasında denize girmek, ağaç evlerde konaklamak ve geceleri binlerce yıldır sönmeyen ateşiyle bilinen Yanartaş‘ı (Chimaera) ziyaret etmek… Olympos ve komşusu Çıralı, doğa ile iç içe, bohem bir tatil arayanlar için eşsiz bir deneyim sunar. Aynı zamanda Caretta Caretta kaplumbağalarının yuvalama alanı olan sahiliyle de ekolojik bir öneme sahiptir.
Sonuç olarak, Antalya her köşesinde farklı bir güzellik barındıran, zengin bir mozaiktir. Tarihin derinliklerine dalmak, doğanın enerjisiyle yenilenmek veya sadece altın sarısı kumsallarda dinlenmek… Aradığınız ne olursa olsun, Antalya size beklentilerinizin çok ötesinde bir tatil sunmaya hazırdır. Bu rehber sadece bir başlangıç; yola çıkın ve bu eşsiz şehrin kendi sırlarını size fısıldamasına izin verin.