Batı Karadeniz’in saklı cenneti Bartın, yemyeşil ormanları, masmavi denizi, 3000 yıllık tarihi ve eşsiz doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim vadediyor. Sadece bir sahil kenti olmanın ötesinde, tarih ve doğanın iç içe geçtiği bu şirin il, her köşesinde farklı bir güzellik barındırır. İşte Bartın gezinizde mutlaka görmeniz gereken yerler!
Fatih’in “Çeşm-i Cihan”ı: Amasra
Bartın denince akla ilk gelen yer şüphesiz Amasra’dır. Fatih Sultan Mehmet’in fethettiğinde “Lala, lala!, çeşm-i cihan bu mu ola?” (Dünyanın gözü bu mu?) dediği rivayet edilen bu tarihi ilçe, Bartın gezinizin başlangıç noktası olmalıdır. Kendi başına bir gezi rotası olan Amasra, ziyaretçilerine görsel bir şölen sunar.
Amasra Kalesi
Roma döneminde inşa edilen ve Bizans, Ceneviz ve Osmanlı dönemlerinde onarımlar gören Amasra Kalesi, ilçenin en önemli simgesidir. Sormagir ve Zindan Kalesi olarak iki ana bölümden oluşur. Bu iki bölümü birbirine bağlayan tarihi Kemere Köprüsü üzerinde yürüyerek hem tarihe tanıklık edebilir hem de limanın büyüleyici manzarasını izleyebilirsiniz. Kalenin surlarından Tavşan Adası’nı ve Karadeniz’in hırçın dalgalarını seyretmek paha biçilmezdir.
Çekiciler Çarşısı
Amasra’nın kalbinde yer alan Çekiciler Çarşısı, bölgenin el sanatları geleneğini yakından görebileceğiniz otantik bir yerdir. Adını eskiden burada faaliyet gösteren “çekici” yani ahşap ustalarından alır. Günümüzde de ahşap oyma ürünler, tel kırma işlemeleri ve yöreye özgü hediyelik eşyaların satıldığı bu tarihi çarşıda keyifli bir mola verip sevdiklerinize hediyeler alabilirsiniz.
Amasra Müzesi
Tarih meraklıları için Amasra Müzesi mutlaka görülmesi gereken bir duraktır. Bölgeden çıkarılan arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği müze, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait heykeller, sikkeler, mezar stelleri ve günlük yaşam objeleriyle bölgenin zengin tarihini gözler önüne serer.
Doğanın Kucağında Huzur Dolu Anlar
Bartın, sadece tarihiyle değil, el değmemiş doğal güzellikleriyle de öne çıkar. Şehrin gürültüsünden uzaklaşıp doğayla baş başa kalmak isteyenler için birbirinden güzel seçenekler mevcuttur.
Güzelcehisar Lav Sütunları ve Sahili
Yaklaşık 80 milyon yıl önce volkanik aktiviteler sonucu oluşmuş, dünyada ender görülen jeolojik yapılardan biri olan Güzelcehisar Lav Sütunları, Bartın’ın en etkileyici doğal harikalarından biridir. Beşgen ve altıgen formdaki bu bazalt sütunları daha yakından görmek için inşa edilen ahşap yürüyüş platformunda gezinmek, adeta zamanda yolculuk yapmak gibidir. Ayrıca, platformun sonunda sizi bekleyen altın sarısı kumsalda denizin tadını çıkarabilirsiniz.
İnkumu Plajı
Batı Karadeniz’in en popüler plajlarından biri olan İnkumu, yaklaşık 3 kilometrelik geniş ve ince kumlu sahiliyle yaz aylarının vazgeçilmezidir. Özellikle Bartın halkının ve çevre illerden gelen tatilcilerin akın ettiği plaj, hem denize girmek hem de sahil boyunca yürüyüş yapmak için idealdir. Çevresindeki kafe ve restoranlarda yöresel lezzetleri tadabilirsiniz.
Küre Dağları Milli Parkı
Bartın ve Kastamonu sınırları içinde yer alan Küre Dağları Milli Parkı, zengin biyolojik çeşitliliği, kanyonları, şelaleleri ve mağaraları ile doğa tutkunları için bir cennettir. Türkiye’nin ve Avrupa’nın korunması gereken en önemli orman alanlarından biri olan bu parkta trekking yapabilir, doğa fotoğrafçılığı ile ilgilenebilir ve eşsiz manzaraların keyfini çıkarabilirsiniz.
Ulukaya Şelalesi
Ulus ilçesinde bulunan Ulukaya Şelalesi, yaklaşık 20 metre yükseklikten dökülen suları ve etrafını saran yemyeşil doğasıyla adeta bir kartpostal görünümündedir. Şelalenin döküldüğü yerde oluşan doğal göletin serin sularında yüzmek mümkündür. Özellikle yaz sıcaklarından bunalanlar için serin bir kaçış noktasıdır.
Tarihin Unutulmuş İzleri
Bartın’ın zengin tarihi mirası sadece Amasra ile sınırlı değildir. Antik çağlardan kalan yapılar, bölgenin geçmişine ışık tutar.
Kuşkayası Yol Anıtı
Amasra’ya yaklaşık 4 kilometre mesafede, Roma İmparatoru Claudius döneminde yaptırılmış olan Kuşkayası Yol Anıtı, Anadolu’daki tek Roma yol anıtı olmasıyla büyük bir öneme sahiptir. Kayalara oyulmuş bir kartal figürü, imparator heykeli ve kitabelerden oluşan bu anıt, Roma İmparatorluğu’nun bölgedeki egemenliğinin ve mühendislik becerisinin bir kanıtıdır.
Özetle, Bartın; tarihi kaleleri, otantik çarşıları, milyonlarca yıllık lav sütunları, serin şelaleleri ve altın kumsallarıyla her zevke hitap eden bir gezi rotası sunuyor. Bu eşsiz kenti keşfetmek, Karadeniz’in yeşiliyle mavisinin en güzel tonlarına şahit olmak demektir.