Doğu ile Batı’nın, hüzün ile umudun, tarih ile doğanın iç içe geçtiği eşsiz bir coğrafya olan Bosna Hersek, Balkanlar’ın kalbinde ziyaretçilerini bekliyor. Osmanlı ve Avusturya-Macaristan imparatorluklarının derin izlerini taşıyan bu ülke, misafirperver insanları, lezzetli yemekleri ve her köşesinde sakladığı hikayelerle unutulmaz bir seyahat vadediyor. İşte size özel hazırladığımız Bosna Hersek gezilecek yerler rehberi.
Saraybosna: Avrupa’nın Kudüs’ü
Bosna Hersek’in başkenti ve en büyük şehri olan Saraybosna, adeta bir açık hava müzesi gibidir. Şehir, yakın tarihte yaşadığı derin acılara rağmen küllerinden doğmuş ve bugün canlı kültürel yapısıyla dikkat çekmektedir. Saraybosna gezinize mutlaka bu noktalardan başlayın.
Başçarşı
Şehrin kalbi olarak kabul edilen Başçarşı, Osmanlı döneminden kalma tarihi dokusuyla sizi zamanda bir yolculuğa çıkarır. Arnavut kaldırımlı dar sokaklarında yürürken el işi ürünler satan dükkanları, bakırcıları ve geleneksel Boşnak kahvesi sunan kafeleri keşfedebilirsiniz. Meydanın ortasında yer alan meşhur Sebil, şehrin en önemli simgelerinden biridir ve önünde fotoğraf çektirmek bir gelenektir.
Latin Köprüsü ve Umut Tüneli
Tarihin akışını değiştiren bir olaya tanıklık etmek isterseniz, Avusturya-Macaristan Arşidükü Franz Ferdinand’ın suikaste uğradığı ve I. Dünya Savaşı’nın başlamasına neden olan Latin Köprüsü‘nü ziyaret etmelisiniz. Şehrin hüzünlü yakın tarihini anlamak için ise savaş sırasında halkın hayata tutunduğu Umut Tüneli‘ni görmelisiniz. Bu tünel, Saraybosna kuşatması sırasında şehrin dış dünyayla tek bağlantısıydı.
Mostar: Bir Gönül Köprüsü
Neretva Nehri’nin ikiye ayırdığı Mostar, adını Mimar Sinan’ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından inşa edilen ve şehrin sembolü olan tarihi köprüsünden alır. Bu şehir, hüzünlü geçmişine rağmen bugün barışın ve birleşmenin simgesi olarak ayakta durmaktadır.
Mostar Köprüsü
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Mostar Köprüsü, sadece bir mimari harikası değil, aynı zamanda farklı kültürleri birbirine bağlayan bir semboldür. Savaş sırasında yıkılan ve uluslararası çabalarla aslına uygun olarak yeniden inşa edilen köprü, bugün hem turistlerin hem de geleneksel olarak köprüden atlayan cesur gençlerin ilgi odağıdır. Köprünün üzerinden zümrüt yeşili Neretva Nehri’ni izlemek büyüleyici bir deneyimdir.
Bosna Hersek’in Diğer Saklı Cennetleri
Bosna Hersek, Saraybosna ve Mostar’dan çok daha fazlasını sunar. Ülkenin dört bir yanına dağılmış bu güzellikleri de gezi planınıza mutlaka dahil etmelisiniz.
Blagay Tekkesi (Alperenler Tekkesi)
Mostar’a oldukça yakın bir mesafede bulunan Blagay, Buna Nehri’nin kaynağında, sarp bir kayalığın dibine kurulmuş olan tarihi derviş tekkesiyle ünlüdür. Suyun berraklığı, doğanın sessizliği ve tekkenin manevi atmosferi, burayı inanılmaz derecede huzurlu bir yer haline getirir. Nehir kenarındaki restoranlarda taze alabalık yiyerek bu eşsiz manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
Poçitel (Pocitelj)
Neretva Nehri kıyısında bir tepeye kurulmuş olan Poçitel, tamamen taştan yapılmış evleri, kalesi ve camisiyle adeta bir ortaçağ köyünü andırır. Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden birini sunan bu köy, sakin atmosferi ve muhteşem manzarasıyla fotoğraf tutkunları için bir cennettir.
Kraviçe Şelaleleri
Bosna Hersek’in doğal güzelliklerinin zirve yaptığı yerlerden biri de Kraviçe Şelaleleri’dir. Geniş bir alana yayılan ve yemyeşil bir doğanın içinden akan bu şelaleler, özellikle yaz aylarında serinlemek ve yüzmek için harika bir seçenektir. Doğayla baş başa kalmak isteyenler için vazgeçilmez bir duraktır.
Lezzet Durakları ve Kültürel Notlar
Bosna Hersek seyahatiniz, yerel lezzetleri tatmadan tamamlanmış sayılmaz. Geziniz sırasında mutlaka denemeniz gerekenler:
- Cevapi (Ćevapi): Pide içinde servis edilen lezzetli köfteler.
- Burek (Börek): Peynirli, kıymalı veya patatesli çeşitleriyle meşhur Boşnak böreği.
- Boşnak Kahvesi: Özel cezvelerde, lokumla birlikte sunulan köpüklü ve sert bir kahve deneyimi.
Bosna Hersek, misafirlerine sadece tarihi ve doğal güzellikler sunmakla kalmaz, aynı zamanda derin bir kültürel ve insani deneyim de yaşatır. Her sokağında bir hikaye barındıran bu güzel ülkeyi keşfetmek, size hem hüzünlü bir geçmişi hatırlatacak hem de umut dolu bir geleceğe tanıklık etme fırsatı sunacaktır.
