Anadolu’nun tam kalbinde yer alan ve “Leblebinin Başkenti” olarak bilinen Çorum, aslında çok daha derin ve köklü bir kimliğe sahiptir. Burası, binlerce yıl önce Anadolu’da büyük bir imparatorluk kuran Hitit Medeniyeti’nin başkentine ev sahipliği yapan, tarihin adeta canlandığı büyülü bir coğrafyadır. Çorum gezilecek yerler listesi, sizi antik kentlerin görkeminden doğanın saklı cennetlerine uzanan unutulmaz bir yolculuğa çıkaracak.
Eğer tarihin tozlu sayfalarında bir gezintiye çıkmak, medeniyetlerin doğuşuna tanıklık etmek ve aynı zamanda Anadolu’nun eşsiz doğasını keşfetmek istiyorsanız, Çorum sizin için mükemmel bir destinasyondur. Hazırsanız, Hititlerin izindeki bu eşsiz rotayı birlikte keşfedelim.
Tarihin Fısıltıları: Antik Kentler ve Müzeler
Çorum, özellikle arkeoloji ve tarih meraklıları için adeta bir açık hava müzesi niteliğindedir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan antik kentleri ve bu kentlerden çıkarılan paha biçilmez eserleri barındıran müzesi ile ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunar.
Hattuşa Antik Kenti (Boğazkale)
Çorum denince akla ilk gelen yer şüphesiz Hattuşa‘dır. Hitit İmparatorluğu’nun yaklaşık 450 yıl boyunca başkentliğini yapmış bu görkemli şehir, Boğazkale ilçesi sınırları içerisinde yer alır. 1986 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi‘ne dahil edilen Hattuşa, Aşağı Şehir ve Yukarı Şehir olarak iki ana bölümden oluşur. Burada gezerken kendinizi binlerce yıl öncesinin dünyasında hissedeceksiniz.
- Aslanlı Kapı: Şehrin en etkileyici girişlerinden biri olan ve devasa aslan heykelleriyle korunan bu kapı, Hitit taş işçiliğinin en güzel örneklerindendir.
- Büyük Tapınak: Dönemin en büyük tanrıları olan Fırtına Tanrısı Teşup ve Arinna’nın Güneş Tanrıçası’na adanmış bu yapı, antik kentin en büyük ve en iyi korunmuş yapılarından biridir.
- Yer Kapı: 71 metre uzunluğundaki gizemli yeraltı geçidi (potern), şehrin savunma sisteminin ne kadar ileri düzeyde olduğunu gözler önüne serer.
Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı
Hattuşa’ya sadece 2 kilometre uzaklıkta bulunan Yazılıkaya, Hititlerin en önemli ve en kutsal mekanlarından biridir. Kayaların arasına oyulmuş bu açık hava tapınağı, Hitit tanrılarının ve tanrıçalarının geçit törenini tasvir eden kabartmalarıyla ünlüdür. Özellikle A ve B odalarındaki kaya rölyefleri, Hitit mitolojisini ve inanç sistemini anlamak için paha biçilmez bir kaynaktır.
Alacahöyük Ören Yeri
Hititlerden bile daha eskiye, Hatti Uygarlığı’na dayanan bir geçmişe sahip olan Alacahöyük, Anadolu’nun en önemli arkeolojik alanlarından bir diğeridir. Burada yapılan kazılarda ortaya çıkarılan ve “Alacahöyük Güneş Kursları” olarak bilinen eserler, Anadolu medeniyetlerinin sembolü haline gelmiştir. Meşhur Sfenksli Kapı ve prens mezarlarından çıkarılan altın eşyalar, bölgenin ne kadar zengin bir tarihe sahip olduğunu kanıtlar niteliktedir.
Çorum Müzesi
Hattuşa ve Alacahöyük başta olmak üzere bölgedeki kazılarda bulunan eserlerin sergilendiği Çorum Müzesi, gezinizi tamamlayacak en önemli duraklardan biridir. Tarihi bir binada hizmet veren müzede, Hitit dönemine ait çivi yazılı tabletler, mühürler, seramikler ve dünyaca ünlü Kadeş Antlaşması’nın kil tablete yazılmış bir kopyası gibi çok değerli eserleri yakından görebilirsiniz.
Doğanın Kucağında: Kanyonlar ve Yaylalar
Çorum, tarihi zenginliğinin yanı sıra etkileyici doğal güzelliklere de ev sahipliği yapar. Antik kentlerin yorucu atmosferinden sonra doğanın dinginliğinde huzur bulabilirsiniz.
İncesu Kanyonu
Ortaköy ilçesinde bulunan İncesu Kanyonu, yaklaşık 12 kilometre uzunluğunda, sarp yamaçları ve içinden akan Çekerek Irmağı ile adeta saklı bir cennettir. Kanyonun en dikkat çekici özelliklerinden biri, duvarlarından birinde yer alan ve Ana Tanrıça Kybele’ye ait olduğu düşünülen kaya kabartmasıdır. Doğa yürüyüşü, fotoğrafçılık ve kampçılık için harika bir atmosfere sahip olan kanyon, şehrin doğal yüzünü keşfetmek isteyenler için idealdir.
Kargı Yaylası
Çorum’un kuzeyinde yer alan Kargı ilçesi, yemyeşil yaylaları ile ünlüdür. Özellikle yaz aylarında serin havası ve eşsiz manzaralarıyla ziyaretçilerini cezbeden Kargı Yaylası, doğa ile baş başa kalmak ve şehrin stresinden uzaklaşmak için harika bir alternatiftir.
Şehir Merkezinde Bir Mola: Çorum Kalesi ve Saat Kulesi
Antik kentlerden ve doğadan şehre döndüğünüzde, merkezde de sizi tarihi yapılar karşılar. Selçuklu dönemine ait olduğu düşünülen ve şehrin siluetine hakim olan Çorum Kalesi ile 1894 yılında inşa edilen tarihi Saat Kulesi, şehrin merkezinde görebileceğiniz önemli simgelerdendir. Bu yapıların etrafında gezinirken meşhur Çorum leblebisinin tadına bakmayı unutmayın.
Sonuç olarak Çorum; sadece leblebisiyle değil, aynı zamanda medeniyetlere başkentlik yapmış toprakları, UNESCO listesindeki değerleri ve keşfedilmeyi bekleyen doğal güzellikleriyle Anadolu’nun en özel şehirlerinden biridir. Bu topraklara yapacağınız bir gezi, size tarihin ve doğanın ne kadar iç içe olabileceğini gösterecek eşsiz bir deneyim sunacaktır.