Güneydoğu Anadolu’nun kalbinde, Dicle Nehri’nin bereketli kıyılarında kurulmuş olan Diyarbakır, binlerce yıllık tarihi ve zengin kültürel mirasıyla adeta bir açık hava müzesidir. Surlarla çevrili kadim şehri, taş işçiliğinin en güzel örneklerini sunan hanları, camileri ve evleriyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim vaat eder. Bu yazımızda, “taşın ve tarihin şehri” Diyarbakır’da mutlaka görmeniz gereken yerleri sizler için derledik.
- 1. Tarihin Canlı Tanıkları: Diyarbakır’ın İkonik Yapıları
- 1.1. Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri
- 1.2. Anadolu’nun En Eski Mabedi: Ulu Cami
- 1.3. Tarihi Dokuda Bir Mola: Hasan Paşa Hanı
- 1.4. Dicle Üzerindeki Gerdanlık: On Gözlü Köprü
- 2. Kültür ve Edebiyat Durakları
- 2.1. Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi
- 2.2. Ziya Gökalp Müzesi
- 3. Şehir Dışında Bir Keşif: Peygamberler Şehri Eğil
Tarihin Canlı Tanıkları: Diyarbakır’ın İkonik Yapıları
Diyarbakır denilince akla ilk gelen, şehrin siluetini belirleyen görkemli yapılarıdır. Bu yapılar, şehrin geçmişine tanıklık etmenin yanı sıra günümüzde de sosyal hayatın merkezinde yer alır.
Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri
Şehrin simgesi olan Diyarbakır Surları, Çin Seddi’nden sonra dünyanın en uzun ve en sağlam surları olarak kabul edilir. Siyah bazalt taşlarından inşa edilen bu heybetli duvarlar, yaklaşık 5.5 kilometre uzunluğundadır. Üzerindeki yazıtlar, kabartmalar ve burçlarla adeta bir tarih kitabesi olan surlar, UNESCO Dünya Mirası Listesi‘nde yer almaktadır. Dağkapı, Urfakapı, Mardinkapı ve Yenikapı gibi ana kapılarından geçerek sur içindeki tarihi dokuyu keşfe çıkabilirsiniz. Surların hemen altında uzanan ve yine UNESCO koruması altındaki Hevsel Bahçeleri ise Dicle Nehri’nden beslenen verimli topraklarıyla binlerce yıldır şehre hayat vermektedir.
Anadolu’nun En Eski Mabedi: Ulu Cami
Anadolu’nun ilk camilerinden biri olan Diyarbakır Ulu Cami, 639 yılında Mar-Toma Kilisesi’nden dönüştürülmüştür. İslam dünyasının beşinci Harem-i Şerif’i olarak kabul edilen bu kutsal mekân, farklı dönemlere ait mimari unsurları bir arada barındırmasıyla dikkat çeker. Geniş avlusu, tarihi güneş saati ve muhteşem taş işçiliğiyle hem dini hem de mimari açıdan büyüleyici bir yapıdır. Avlusunda oturup tarihin fısıltılarını dinlemek, ziyaretçilere eşsiz bir huzur verir.
Tarihi Dokuda Bir Mola: Hasan Paşa Hanı
Ulu Cami’nin hemen karşısında yer alan Hasan Paşa Hanı, 16. yüzyılda Osmanlı valisi Hasan Paşa tarafından yaptırılmıştır. İki katlı ve avlulu yapısıyla klasik Osmanlı han mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. Günümüzde restore edilerek canlı bir sosyal mekâna dönüştürülmüştür. Özellikle meşhur Diyarbakır kahvaltısını deneyimlemek, avlusundaki kafelerde oturup bir fincan kahve içmek ve el işi ürünler satan dükkanları gezmek için ideal bir duraktır.
Dicle Üzerindeki Gerdanlık: On Gözlü Köprü
Dicle Nehri üzerinde yer alan ve on kemerli gözüyle bu ismi alan köprü, şehrin en önemli tarihi yapılarından biridir. Mervaniler döneminde inşa edildiği düşünülen köprü, zarif mimarisi ve nehir manzarasıyla özellikle gün batımında harika fotoğraf kareleri sunar. Çevresindeki çay bahçelerinde oturup semaverde çay eşliğinde Dicle’yi seyretmek, Diyarbakır seyahatinin olmazsa olmazlarındandır.
Kültür ve Edebiyat Durakları
Diyarbakır, Cahit Sıtkı Tarancı ve Ziya Gökalp gibi Türk edebiyatının önemli isimlerini yetiştirmiş bir şehirdir. Bu isimlerin yaşadığı evler, günümüzde müze olarak ziyaretçilerini ağırlamaktadır.
Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi
“Otuz Beş Yaş” şiiriyle tanınan ünlü şair Cahit Sıtkı Tarancı’nın doğup büyüdüğü ev, tipik Diyarbakır sivil mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. Geniş avlusu, havuzu ve eyvanlarıyla serin bir atmosfer sunan evde, şairin kişisel eşyaları, mektupları ve eserleri sergilenmektedir.
Ziya Gökalp Müzesi
Türk düşünce hayatının önemli isimlerinden Ziya Gökalp’in doğduğu ev de yine geleneksel Diyarbakır mimarisine sahip bir müze evdir. Burada da yazarın hayatına ve eserlerine dair belgeler ile dönemin etnografik özelliklerini yansıtan eşyaları görebilirsiniz.
Şehir Dışında Bir Keşif: Peygamberler Şehri Eğil
Diyarbakır merkezine yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan Eğil ilçesi, inanç ve doğa turizmi açısından büyük bir öneme sahiptir. Burada, Kur’an-ı Kerim’de adları geçen Hz. Elyesa ve Hz. Zülkifl peygamberlerin kabirleri bulunmaktadır. Dicle Baraj Gölü’nün büyüleyici manzarasına hakim bir tepede yer alan bu türbeler, yıl boyunca binlerce kişi tarafından ziyaret edilir. Ayrıca Eğil Kalesi ve baraj gölünde yapacağınız tekne turu da gezinize renk katacaktır.
Diyarbakır, surlarının ardında sakladığı binlerce yıllık hikayeleri, zengin mutfağı ve sıcakkanlı insanlarıyla keşfedilmeyi bekleyen bir hazinedir. Bu kadim şehre yapacağınız yolculuk, sadece bir gezi değil, aynı zamanda medeniyetlerin beşiğinde unutulmaz bir tarih yolculuğu olacaktır.