Okudunuz mu?
Türkiye’nin en yeşil şehirlerinden biri olan Bolu, İstanbul ve Ankara gibi iki metropolün arasında adeta saklı bir cennet köşesidir. Dört mevsim boyunca ziyaretçilerine farklı güzellikler sunan bu eşsiz şehir, özellikle doğa tutkunları, fotoğrafçılar ve huzur arayanlar için vazgeçilmez bir rotadır. Yemyeşil ormanları, kartpostallık gölleri, tarihi dokusu ve lezzetli mutfağı ile Bolu, keşfedilmeyi bekleyen sayısız güzellik barındırır. İşte size özel hazırladığımız Bolu gezilecek yerler rehberi.
İçindekiler
Yedigöller Milli Parkı: Renklerin Büyüsü
Bolu denince akla ilk gelen yer şüphesiz Yedigöller’dir. Adını bünyesinde barındırdığı Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl’den alan bu milli park, özellikle sonbahar aylarında sunduğu renk cümbüşüyle adeta bir tabloyu andırır. Sarının, kırmızının ve yeşilin her tonunu bir arada görebileceğiniz bu doğa harikası, fotoğraf tutkunları için eşsiz kareler sunar.
Yedigöller’de doğa yürüyüşü (trekking) yapabilir, göl kenarında kamp kurabilir veya sadece doğanın sesini dinleyerek ruhunuzu dinlendirebilirsiniz. Park içerisindeki seyir teraslarından manzarayı izlemek ise bambaşka bir keyiftir. Ulaşımın biraz zorlu olması, buranın bakir kalmasını sağlamış en önemli etkenlerden biridir. Bu yüzden yola çıkmadan önce hava ve yol durumunu kontrol etmeyi unutmayın.
Abant Gölü Tabiat Parkı: Dört Mevsim Bir Başka
Bolu’nun en popüler destinasyonlarından biri olan Abant Gölü, her mevsim farklı bir güzelliğe bürünür. Kışın bembeyaz kar örtüsüyle masalsı bir görünüme kavuşan göl, ilkbaharda ise yemyeşil doğası ve açan çiçekleriyle canlanır. Göl çevresinde yaklaşık 7 kilometrelik bir yürüyüş parkuru bulunur. Bu parkurda yürüyebilir, bisiklete binebilir veya fayton turu yaparak nostaljik bir deneyim yaşayabilirsiniz.
Göl kenarında bulunan otellerde konaklayabilir, restoranlarda yöresel lezzetlerin tadına bakabilirsiniz. Özellikle göl manzarasına karşı sucuk-ekmek keyfi yapmak, Abant’ın klasikleşmiş ritüellerindendir. Ailenizle veya sevdiklerinizle keyifli bir hafta sonu kaçamağı için Abant Gölü ideal bir seçenektir.
Gölcük Tabiat Parkı: Kartpostallık Manzara
Sosyal medyada sıkça karşılaştığınız o meşhur göl kenarındaki evin bulunduğu yer, işte burasıdır: Gölcük Tabiat Parkı. Bolu merkezine oldukça yakın bir konumda bulunan Gölcük, özellikle günübirlik ziyaretçilerin favorisidir. Abant’a göre çok daha küçük ve sakin olan bu göl, etrafını saran çam ormanları ve nilüfer çiçekleriyle adeta bir kartpostal karesini andırır.
Göl çevresinde kısa bir yürüyüş yapabilir, göl kenarındaki kafede bir şeyler içebilir ve bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. Özellikle gün batımında oluşan yansımalar, fotoğrafçılar için kaçırılmayacak anlar yaratır. Huzurlu ve sakin bir atmosfer arayanlar için Gölcük Tabiat Parkı mükemmel bir kaçış noktasıdır.
Tarihin İzinde: Mudurnu ve Göynük
Bolu sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda tarihi dokusuyla da ön plana çıkar. Bu konuda iki ilçe özellikle dikkat çekicidir:
Mudurnu: Ahşabın Zarafeti
Tarihi konakları ve ahşap mimarisiyle ünlü Mudurnu, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer almaktadır. Yüzlerce yıllık konakların bulunduğu sokaklarda yürürken zamanda yolculuk yapmış gibi hissedersiniz. Tarihi Saat Kulesi’nden ilçenin panoramik manzarasını izleyebilir, tarihi Arasta Çarşısı’nda alışveriş yapabilirsiniz.
Göynük: Sakin Şehir (Cittaslow)
Türkiye’nin “Sakin Şehir” unvanına sahip yerleşim yerlerinden biri olan Göynük, Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerini barındırır. Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemseddin’in türbesi burada bulunmaktadır. Zafer Kulesi ve tarihi evleriyle Göynük, sakin ve huzurlu bir atmosferde tarihle iç içe bir gün geçirmek için harika bir yerdir.
Keşfedilmeyi Bekleyen Diğer Güzellikler
Bolu’nun güzellikleri bunlarla sınırlı değil. Vakti olanlar için keşfedilecek daha birçok yer mevcut:
- Kartalkaya Kayak Merkezi: Kış sporları tutkunları için Türkiye’nin en popüler kayak merkezlerinden biridir.
- Sülüklügöl: Tektonik bir çöküntü sonucu oluşmuş, suyun içindeki ağaç gövdeleriyle mistik bir atmosfere sahip sakin bir göldür.
- Aladağ Yaylaları: Kamp ve doğa yürüyüşü sevenler için el değmemiş güzellikler sunan geniş yaylalardır.
- Bolu Müzesi: Bölgenin arkeolojik ve etnografik zenginliklerini görmek isteyenler için şehir merkezinde güzel bir alternatiftir.
Sonuç olarak Bolu, doğanın cömert davrandığı, her köşesinde farklı bir sürprizle karşılaştığınız eşsiz bir şehirdir. İster doğa yürüyüşü yapın, ister tarihi sokaklarda kaybolun, ister sadece göl kenarında huzur bulun; Bolu size unutulmaz anılar vaat ediyor. Bu yeşil cenneti keşfetmek için bir an önce planınızı yapın.
