Okudunuz mu?
Doğu Anadolu’nun en büyük ve en köklü şehirlerinden biri olan Erzurum, “Dadaşlar Diyarı” olarak anılır. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bu kadim şehir, Selçuklu ve Osmanlı döneminden kalma eşsiz mimari eserleri, Türkiye’nin en önemli kış turizmi merkezi olan Palandöken’i ve büyüleyici doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar. Tarihin, kültürün ve doğanın iç içe geçtiği Erzurum’da keşfedilecek sayısız durak sizi bekliyor.
İçindekiler
Tarihin İzinde: Erzurum’un Mimari Şaheserleri
Erzurum, adeta bir açık hava müzesi gibidir. Şehir merkezinde yapacağınız kısa bir yürüyüşle bile yüzyıllar öncesine dayanan görkemli yapılarla karşılaşırsınız. Bu eserler, taş işçiliğinin en zarif örneklerini sergileyerek ziyaretçilerini büyüler.
Çifte Minareli Medrese
Erzurum denince akla ilk gelen simge yapı şüphesiz Çifte Minareli Medrese‘dir. Selçuklu döneminin sonlarında inşa edildiği düşünülen bu yapı, Anadolu’daki en büyük medreselerden biridir. Özellikle geometrik desenler ve bitki motifleriyle süslenmiş anıtsal taç kapısı, taş işçiliğinin doruk noktası olarak kabul edilir. Medresenin firuze çinilerle bezeli iki minaresi, gökyüzüne uzanırken adeta şehrin tarihine tanıklık eder.
Yakutiye Medresesi
İlhanlılar döneminden kalma bir başka mimari harika olan Yakutiye Medresesi, günümüzde Türk-İslam Eserleri ve Etnografya Müzesi olarak hizmet vermektedir. Dengeli mimarisi, minaresindeki eşsiz çini süslemeleri ve hayat ağacı, aslan gibi sembolik figürlerin işlendiği taç kapısı ile dikkat çeker. İçeride bölge kültürüne ait etnografik eserleri ve el sanatlarını inceleyebilirsiniz.
Üç Kümbetler
Çifte Minareli Medrese’nin hemen yakınında yer alan Üç Kümbetler, şehrin en gizemli yapılarından biridir. En büyüğünün Emir Saltuk’a ait olduğu düşünülen bu anıt mezarların kime ait olduğu ve ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmemektedir. Farklı mimari özellikler taşıyan kümbetler, Anadolu’daki anıt mezar geleneğinin en önemli örneklerindendir.
Erzurum Kalesi ve Saat Kulesi
Şehre hakim bir tepe üzerinde konumlanan Erzurum Kalesi, şehrin panoramik manzarasını izlemek için en ideal noktadır. Kalenin içindeki Tepsi Minare olarak da bilinen Saat Kulesi, Anadolu’daki en eski Selçuklu minarelerinden biridir. Kaleye tırmanarak hem tarihi dokuyu hissedebilir hem de Erzurum’u kuşbakışı seyredebilirsiniz.
Doğanın Büyüsü: Erzurum’un Doğal Güzellikleri
Erzurum, sadece tarihi yapılarıyla değil, aynı zamanda nefes kesen doğal güzellikleriyle de öne çıkar. Şehir merkezinden biraz uzaklaşarak kendinizi doğanın kucağında bulabilirsiniz.
Tortum Şelalesi
Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise sayılı şelalelerinden biri olan Tortum Şelalesi, bahar aylarında coşkun sularıyla adeta görsel bir şölen sunar. 48 metrelik yüksekten dökülen suların oluşturduğu gökkuşağı ve serinlik hissi, ziyaretçilere eşsiz bir deneyim yaşatır. Çevresindeki mesire alanları, piknik yapmak ve doğa ile baş başa kalmak için harika bir seçenektir.
Narman Peribacaları
Kapadokya’yı aratmayan jeolojik oluşumlarıyla “Kırmızı Periler Diyarı” olarak da bilinen Narman Peribacaları, Erzurum’un en ilginç doğal harikalarından biridir. Rüzgar ve suyun milyonlarca yılda kırmızı kumtaşlarını aşındırmasıyla oluşan bu vadiler, özellikle gün batımında sunduğu kızıl manzaralarla fotoğraf tutkunları için bir cennettir.
Kış Turizminin Başkenti: Palandöken
Erzurum, kış turizmi denince Türkiye’de akla gelen ilk yerdir. Şehir merkezine sadece birkaç kilometre uzaklıkta bulunan Palandöken Kayak Merkezi, uluslararası standartlardaki pistleri ve kar kalitesiyle dünyanın dört bir yanından kayak severleri ağırlar.
- Toz Kar Kalitesi: Palandöken, kayak için ideal olan “toz kar” yapısıyla ünlüdür.
- Uzun Kayak Sezonu: Yılın yaklaşık altı ayı boyunca kayak yapma imkanı sunar.
- Farklı Zorluk Seviyeleri: Hem yeni başlayanlar hem de profesyonel kayakçılar için uygun, farklı zorluk seviyelerinde onlarca pist bulunur.
- Gece Kayağı: Işıklandırılmış pistleri sayesinde gece kayağı yapma keyfini yaşayabilirsiniz.
Erzurum; Selçuklu’nun zarafetini taşıyan medreseleri, gizemli kümbetleri, heybetli şelalesi, kırmızı peribacaları ve bembeyaz zirveleriyle her mevsim farklı bir güzellik sunan, mutlaka görülmesi gereken bir şehirdir. Bu kadim topraklara yapacağınız bir gezi, size hem tarihi bir yolculuk hem de unutulmaz anılar vaat ediyor.
