Okudunuz mu?
Fransa; sanatın, modanın, gastronominin ve tarihin iç içe geçtiği, her köşesinde farklı bir hikaye anlatan büyüleyici bir ülkedir. Romantik Paris sokaklarından Akdeniz’in masmavi kıyılarına, lavanta kokulu Provence tarlalarından Alp Dağları’nın görkemine kadar Fransa, her gezgine unutulmaz anlar vaat eder. Bu rehberde, Fransa’da mutlaka görmeniz gereken yerleri ve size ilham verecek rotaları bir araya getirdik.
İçindekiler
Aşıklar Şehri: Paris’in Büyüsü
Fransa denince akla ilk gelen yer şüphesiz ki başkent Paris’tir. “Işıklar Şehri” olarak da bilinen Paris, romantizmi, sanatı ve tarihi bir arada sunar. Şehrin simgesi olan Eyfel Kulesi‘ne çıkarak panoramik manzaranın tadını çıkarmak, yapılacaklar listesinin en başında yer alır. Sanat tutkunları için Louvre Müzesi, Mona Lisa gibi dünyaca ünlü eserlere ev sahipliği yaparken, Orsay Müzesi ise empresyonist sanatın en güzel örneklerini sergiler.
Gotik mimarinin başyapıtı olan Notre Dame Katedrali‘ni ziyaret edebilir, Seine Nehri’nde keyifli bir tekne turu yapabilirsiniz. Sanatçıların ve bohem ruhun mekanı olan Montmartre tepesine çıkarak Sacré-Cœur Bazilikası’nı görebilir ve daracık sokaklarında kaybolabilirsiniz. Şanzelize Caddesi’nde (Champs-Élysées) yürüyüş yapmak ve bir Fransız kafesinde kruvasan eşliğinde kahve içmek, Paris ruhunu hissetmek için harika bir yoldur.
Güneyin Sıcaklığı: Fransız Rivierası (Côte d’Azur)
Fransa’nın güneydoğusunda yer alan Fransız Rivierası, Akdeniz ikliminin, lüksün ve doğal güzelliklerin mükemmel bir birleşimidir. Turkuaz renkli denizi, şık şehirleri ve pitoresk köyleriyle bu bölge, adeta bir yeryüzü cennetidir.
Nice: Akdeniz’in İncisi
Riviera’nın en büyük şehri olan Nice, meşhur sahil şeridi Promenade des Anglais, sanat galerileri ve hareketli eski şehir bölgesi (Vieux Nice) ile öne çıkar. Dar sokaklarında dolaşırken renkli binaları ve yerel pazarları keşfedebilir, enfes deniz ürünlerinin tadına bakabilirsiniz.
Cannes ve Saint-Tropez: Lüks ve Işıltı
Her yıl düzenlenen film festivaliyle ünlü olan Cannes, lüks otelleri, şık butikleri ve hareketli gece hayatıyla dikkat çeker. Daha sakin ama bir o kadar da göz alıcı bir atmosfer arayanlar için ise eski bir balıkçı köyü olan Saint-Tropez, ünlülerin ve jet sosyetenin uğrak noktasıdır. Yat limanında gezinmek ve şık plaj kulüplerinde dinlenmek burada yapabileceğiniz en popüler aktivitelerdendir.
Tarihin ve Doğanın Kucağında: Provence
Fransız Rivierası’nın hemen arkasında uzanan Provence bölgesi, lavanta tarlaları, zeytin ağaçları ve şirin taş köyleriyle ünlüdür. Özellikle yaz aylarında mora bürünen lavanta tarlaları, kartpostallık manzaralar sunar. Gordes, Roussillon gibi köyler, daracık sokakları ve taş evleriyle sizi zamanda yolculuğa çıkarır. Tarih meraklıları için ise Papalık Sarayı’na ev sahipliği yapan Avignon şehri, mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır.
Masalsı Şatolar Diyarı: Loire Vadisi
Fransa’nın “bahçesi” olarak anılan Loire Vadisi, ülkenin en görkemli şatolarına ev sahipliği yapar. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu bölge, Rönesans döneminin zarafetini ve ihtişamını yansıtan yüzlerce şatoyla doludur. Bunlar arasında en bilinenleri; mimari bir deha örneği olan Château de Chambord, nehir üzerine kurulmuş zarif yapısıyla Château de Chenonceau ve Uyuyan Güzel masalına ilham verdiği söylenen Château d’Ussé‘dir. Bu şatoları ziyaret ederek kendinizi bir masalın içinde hissedebilirsiniz.
Tarihin İzinde: Normandiya ve Mont Saint-Michel
Fransa’nın kuzeybatısında yer alan Normandiya bölgesi, hem doğal güzellikleri hem de tarihi önemiyle öne çıkar. İkinci Dünya Savaşı’nın seyrini değiştiren Normandiya Çıkarması’nın yapıldığı Omaha Plajı gibi tarihi alanlar, ziyaretçilere duygu dolu anlar yaşatır. Bölgenin en ikonik yapısı ise şüphesiz Mont Saint-Michel‘dir. Gelgit olayları sırasında bir adaya dönüşen bu kayalık tepe üzerindeki manastır, Orta Çağ’dan kalma mimarisi ve mistik atmosferiyle adeta bir mühendislik ve inanç anıtıdır. Bu büyüleyici silüet, Fransa gezinizin en unutulmaz karelerinden biri olacaktır.
Fransa, sadece bu saydıklarımızla sınırlı olmayan, Strasbourg’un Alman etkisindeki mimarisinden Bordeaux’nun üzüm bağlarına kadar keşfedilecek sayısız zenginlik sunar. Hangi bölgesini seçerseniz seçin, Fransa’nın eşsiz kültürü, lezzetli yemekleri ve büyüleyici manzaralarıyla dolu bir tatil sizi bekliyor.
