Akdeniz Bölgesi’nin batısında, Göller Yöresi’nin tam kalbinde yer alan Burdur, çoğu zaman bir geçiş güzergahı olarak görülse de aslında derin tarihi, eşsiz doğal güzellikleri ve zengin kültürel mirasıyla keşfedilmeyi bekleyen bir hazinedir. “Türkiye’nin Maldivleri” olarak ünlenen Salda Gölü’nden, “Aşkın ve İmparatorların Şehri” Sagalassos’a kadar uzanan bu coğrafya, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim vadediyor. Eğer siz de Burdur’un saklı kalmış güzelliklerini merak ediyorsanız, bu kapsamlı gezi rehberi tam size göre.
- 1. Burdur’un Tarihi Hazineleri: Antik Kentler
- 1.1. Sagalassos Antik Kenti: Aşkın ve İmparatorların Şehri
- 1.2. Kibyra Antik Kenti: Gladyatörler Şehri
- 2. Doğanın Kucağında Bir Mola: Burdur’un Doğal Güzellikleri
- 2.1. Salda Gölü: Türkiye’nin Maldivleri
- 2.2. İnsuyu Mağarası
- 2.3. Burdur Gölü
- 3. Şehir Merkezinde Kültür Turu
Burdur’un Tarihi Hazineleri: Antik Kentler
Burdur, binlerce yıllık geçmişiyle adeta bir açık hava müzesi gibidir. Özellikle Roma İmparatorluğu döneminden kalma antik kentler, tarih ve arkeoloji meraklıları için büyüleyici bir yolculuk sunar.
Sagalassos Antik Kenti: Aşkın ve İmparatorların Şehri
Ağlasun ilçe sınırlarında, Torosların eteklerinde kurulmuş olan Sagalassos Antik Kenti, şüphesiz Burdur’un en önemli değeridir. Dünyanın en iyi korunmuş antik kentlerinden biri olarak kabul edilen Sagalassos, özellikle Antoninler Çeşmesi ile ünlüdür. Yüzyıllar sonra bile hâlâ akan sularıyla bu çeşme, ziyaretçilerini adeta zamanda geriye götürür. Kentin devasa tiyatrosu, agorası, Roma hamamları ve kütüphanesi, imparatorluğun görkemini gözler önüne serer. Yüksek rakımı sayesinde sunduğu manzara ise kelimenin tam anlamıyla nefes kesicidir.
Kibyra Antik Kenti: Gladyatörler Şehri
Gölhisar ilçesinde yer alan Kibyra Antik Kenti, “Gladyatörler Şehri” olarak bilinir ve Anadolu’nun en büyük stadyumlarından birine ev sahipliği yapar. Yaklaşık 10.000 kişilik kapasitesiyle bu stadyum, geçmişteki gladyatör dövüşlerinin yankılarını günümüze taşır. Kibyra’yı özel kılan bir diğer yapı ise zeminini tamamen kaplayan ve eşi benzeri olmayan Medusa mozaiğine sahip Odeon’udur. Bu antik kent, geniş bir alana yayılmış yapıları ve etkileyici atmosferiyle keşfedilmeyi bekliyor.
Doğanın Kucağında Bir Mola: Burdur’un Doğal Güzellikleri
Burdur, sadece tarihiyle değil, aynı zamanda büyüleyici doğal manzaralarıyla da öne çıkar. Gölleri, mağaraları ve yaylalarıyla doğaseverler için adeta bir cennettir.
Salda Gölü: Türkiye’nin Maldivleri
Burdur denince akla ilk gelen yerlerden biri olan Salda Gölü, bembeyaz kumsalları ve turkuazın en güzel tonlarını barındıran suyuyla ünlenmiştir. Bu beyazlığın sırrı, magnezyum zengini hidromanyezit mineralleridir. Bu yapısıyla Mars gezegeninin yüzeyine benzetilen Salda, bilimsel araştırmalara da konu olmuştur. Türkiye’nin en derin ve en temiz göllerinden biri olan Salda’nın etrafında yürüyüş yapabilir, eşsiz manzaraya karşı fotoğraf çekebilir ve belirlenen alanlarda yüzmenin tadını çıkarabilirsiniz.
İnsuyu Mağarası
Burdur-Antalya karayolu üzerinde bulunan İnsuyu Mağarası, Türkiye’de turizme açılan ilk mağaralardan biridir. Yaklaşık 600 metre uzunluğundaki mağaranın içinde, binlerce yılda oluşmuş sarkıtlar, dikitler ve sütunlar bulunur. Mağara içindeki irili ufaklı dokuz göl, ortama mistik bir hava katar. Özellikle astım gibi solunum yolu rahatsızlıklarına iyi geldiği söylenen havasıyla da bilinir.
Burdur Gölü
Şehre adını veren Burdur Gölü, Türkiye’nin en büyük yedinci gölüdür ve uluslararası öneme sahip bir sulak alandır. Özellikle nesli tükenme tehlikesi altında olan Dikkuyruk ördeği başta olmak üzere yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapar. Bu özelliğiyle kuş gözlemcileri için harika bir noktadır. Gölde yüzmek mümkün olmasa da, özellikle gün batımında sunduğu manzaralar fotoğraf tutkunları için kaçırılmayacak fırsatlar sunar.
Şehir Merkezinde Kültür Turu
Burdur’un tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra şehir merkezi de görülmeye değer kültürel duraklar barındırır.
- Burdur Arkeoloji Müzesi: Sagalassos ve Kibyra gibi antik kentlerden çıkarılan paha biçilmez eserlerin sergilendiği bu müze, “Avrupa’da Yılın Müzesi” yarışmasında özel ödül almıştır. Müzede, özellikle Sagalassos’tan getirilen devasa imparator heykelleri ve dans eden kızlar frizleri mutlaka görülmelidir.
- Taş Oda Konağı Etnografya Müzesi: Tipik bir Osmanlı sivil mimari örneği olan bu konak, 17. yüzyıldan kalmadır. İçerisinde Burdur’un geleneksel yaşamını, kıyafetlerini ve el sanatlarını yansıtan etnografik eserler sergilenmektedir.
Sonuç olarak Burdur; tarihi derinliği, el değmemiş doğası ve samimi kültürüyle ziyaretçilerine dolu dolu bir gezi deneyimi sunar. Göller Yöresi’nin bu mütevazı ama zengin şehri, bir sonraki seyahat rotanız olmayı fazlasıyla hak ediyor.