Türkiye’nin turizm cenneti olarak bilinen Antalya, sadece masmavi denizi ve altın sarısı kumsallarıyla değil, aynı zamanda binlerce yıllık tarihi ve büyüleyici doğal güzellikleriyle de ziyaretçilerine unutulmaz bir tatil vadediyor. Yılın her dönemi farklı bir güzellik sunan bu eşsiz şehirde, her zevke ve ilgi alanına hitap eden sayısız rota bulunuyor. İşte size Antalya gezinizi planlarken mutlaka listenize eklemeniz gereken yerler hakkında kapsamlı bir rehber.
- 1. Tarihin Kalbi: Şehir Merkezi ve Yakın Çevresi
- 1.1. Kaleiçi
- 1.2. Hadrian Kapısı (Üç Kapılar)
- 2. Doğanın Kucağında: Şelaleler ve Kanyonlar
- 2.1. Düden Şelalesi
- 2.2. Kurşunlu Şelalesi
- 3. Antik Kentlerin İzinde: Geçmişe Yolculuk
- 3.1. Perge Antik Kenti
- 3.2. Aspendos Tiyatrosu
- 4. Batının Büyüsü: Kaş, Kalkan ve Olympos
Tarihin Kalbi: Şehir Merkezi ve Yakın Çevresi
Antalya’yı keşfetmeye başlamak için en ideal nokta, şehrin tarihi dokusunu en iyi şekilde yansıtan merkezidir. Burada geçmişle bugün iç içe geçmiş, size eşsiz bir atmosfer sunar.
Kaleiçi
Antalya’nın kalbi desek yanlış olmaz. Arnavut kaldırımlı daracık sokakları, cumbalı Osmanlı konakları, şirin butik otelleri ve Akdeniz’e açılan tarihi yat limanı ile Kaleiçi, adeta bir açık hava müzesi gibidir. Burada saatlerce kaybolabilir, her köşe başında farklı bir fotoğraf karesi yakalayabilir, şık kafelerde soluklanabilir veya yerel el sanatları ürünlerinin satıldığı dükkanları gezebilirsiniz. Kaleiçi, hem gündüzü hem de gecesiyle yaşayan, dinamik bir bölgedir.
Hadrian Kapısı (Üç Kapılar)
Roma İmparatoru Hadrian’ın M.S. 130 yılında şehri ziyareti onuruna inşa edilen bu anıtsal kapı, Kaleiçi’nin en görkemli girişidir. Üç kemerli yapısı ve mermer sütunları üzerindeki ince işçilikle dikkat çeken yapı, neredeyse 2000 yıldır ayakta durarak şehrin tarihine tanıklık etmektedir. Buradan geçerek Kaleiçi’nin büyülü atmosferine adım atmak, gezinize anlam katacaktır.
Doğanın Kucağında: Şelaleler ve Kanyonlar
Antalya, sadece denizden ibaret değildir. Toros Dağları’ndan süzülen suların oluşturduğu şelaleler ve kanyonlar, özellikle sıcak yaz günlerinde serinlemek ve doğa ile baş başa kalmak için harika alternatifler sunar.
Düden Şelalesi
Antalya’nın en ünlü doğal güzelliklerinden olan Düden Şelalesi, iki farklı koldan oluşur. Yukarı Düden, şehir merkezine daha yakın bir konumda, yemyeşil bir tabiat parkının içinde yer alır ve arkasındaki mağaradan şelaleyi izleme imkanı sunar. Aşağı Düden (Karpuzkaldıran) ise çok daha etkileyicidir; sular, yaklaşık 40 metrelik falezlerden gürültüyle doğrudan Akdeniz’e dökülür. Bu manzarayı izlemek için düzenlenen tekne turlarına katılabilirsiniz.
Kurşunlu Şelalesi
Sakin ve huzurlu bir atmosfer arayanlar için Kurşunlu Şelalesi Tabiat Parkı adeta bir vahadır. Yaklaşık 18 metreden dökülen ana şelalenin etrafında oluşan küçük göletler, zengin bitki örtüsü ve yürüyüş parkurları ile burası, doğa fotoğrafçıları ve piknikçiler için ideal bir mekandır. Su sesleri eşliğinde yapacağınız bir yürüyüş, tüm yorgunluğunuzu alacaktır.
Antik Kentlerin İzinde: Geçmişe Yolculuk
Antalya, Likya ve Pamfilya gibi antik medeniyetlere ev sahipliği yapmış zengin bir coğrafyadır. Bu topraklardaki antik kent kalıntıları, sizi zamanda yolculuğa çıkarır.
Perge Antik Kenti
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Perge, Roma döneminin en düzenli ve zengin şehirlerinden biriydi. Geniş sütunlu caddesi, anıtsal çeşmeleri, agorası, stadyumu ve iyi korunmuş Roma hamamları ile ziyaretçilerini büyüler. Antik kenti gezerken o dönemin ihtişamını ve şehir planlamasındaki ustalığı hissetmemek imkansızdır.
Aspendos Tiyatrosu
Sadece Antalya’nın değil, tüm dünyanın en iyi korunmuş antik tiyatrolarından biri olan Aspendos, M.S. 2. yüzyılda inşa edilmiştir. Yaklaşık 15.000 kişilik kapasitesi ve günümüzde bile konserlere ve etkinliklere ev sahipliği yapmasını sağlayan olağanüstü akustiği ile mutlaka görülmesi gereken bir yapıdır. Sahne binasının mimari detayları ve heykelleri göz kamaştırıcıdır.
Batının Büyüsü: Kaş, Kalkan ve Olympos
Antalya’nın batı kıyı şeridi, kendine has bohem ruhu, eşsiz plajları ve iç içe geçmiş doğası ile farklı bir tatil deneyimi sunar.
- Kaş: Begonvillerle süslü sokakları, dalış merkezleri, Uzun Çarşı’sı ve Kekova’ya düzenlenen tekne turları ile Kaş, özgür ruhlu gezginlerin favorisidir.
- Kaputaş Plajı: Kaş ile Kalkan arasında yer alan bu doğa harikası plaj, kanyondan gelen yer altı sularının denizle buluştuğu noktada oluşmuş turkuaz rengiyle ünlüdür. Yüzlerce basamakla inilen bu plaj, kartpostallık manzaralar sunar.
- Olympos ve Çıralı: Tarihi Olympos Antik Kenti’nin kalıntıları arasında denize girebileceğiniz, ağaç evlerde konaklayabileceğiniz eşsiz bir yerdir. Komşusu Çıralı ise sakin atmosferi ve binlerce yıldır sönmeyen ateşiyle bilinen Yanartaş’a (Chimaera) ev sahipliği yapar.
Antalya, saymakla bitmeyecek güzelliklere sahip bir şehirdir. Bu rehber, keşif yolculuğunuz için sadece bir başlangıç noktası. Her köşesinde farklı bir macera, farklı bir tarih ve farklı bir lezzet sizi bekliyor. Bavulunuzu hazırlayın ve bu muhteşem şehrin tadını çıkarın!