Anadolu’nun kalbinde yer alan Çorum, çoğu zaman meşhur leblebisi ile anılsa da aslında binlerce yıllık bir tarihe ev sahipliği yapan, medeniyetlerin beşiği olmuş kadim bir şehirdir. Özellikle dünya tarihinin en önemli imparatorluklarından biri olan Hititlerin başkentine ev sahipliği yapması, onu eşsiz bir kültür hazinesi haline getirir. Tarihin fısıltılarını dinlemek, antik kentlerin gizemli sokaklarında kaybolmak ve doğanın sunduğu eşsiz manzaralara tanıklık etmek için bir Çorum gezi planı yapmanın tam zamanı.
Bu rehberde, Çorum’da mutlaka görmeniz gereken yerleri tarihi, doğal ve kültürel zenginlikleriyle birlikte ele alacağız. Hazırsanız, Hititlerin görkemli dünyasına ve Anadolu’nun saklı cennetlerine doğru bir yolculuğa çıkalım.
Tarihin Kalbine Yolculuk: Hitit Uygarlığı ve Ötesi
Çorum denince akla ilk gelen şüphesiz ki Hititlerdir. Bu topraklarda kurulan büyük imparatorluğun izlerini taşıyan antik kentler, sizi zamanda yolculuğa çıkaracak kadar etkileyici ve iyi korunmuştur.
Hattuşa Antik Kenti (Boğazkale)
Çorum gezilecek yerler listesinin en başında, UNESCO Dünya Mirası Listesi‘nde yer alan Hattuşa Antik Kenti bulunur. Hitit İmparatorluğu’nun başkenti olan bu görkemli şehir, devasa surları, anıtsal kapıları ve tapınak kalıntılarıyla ziyaretçilerini büyüler. Aşağı Şehir ve Yukarı Şehir olarak iki ana bölümden oluşan antik kentte gezerken kendinizi binlerce yıl öncesinin dünyasında hissedeceksiniz.
- Aslanlı Kapı: Şehrin en ikonik yapılarından biridir ve gücün sembolü olan aslan heykelleriyle dikkat çeker.
- Kral Kapısı: Savaşçı bir tanrıyı betimleyen kabartmasıyla ünlüdür.
- Büyük Tapınak: Döneminin en büyük yapılarından biri olan bu tapınak, Hititlerin dini yaşamına dair önemli ipuçları sunar.
Hattuşa’yı gezerken geniş bir alana yayıldığını unutmayın, bu nedenle rahat ayakkabılar giymeniz ve yanınıza su almanız önemlidir.
Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı
Hattuşa’ya sadece birkaç kilometre uzaklıkta bulunan Yazılıkaya, Hititlerin en önemli ve en kutsal açık hava tapınağıdır. Kayalara oyulmuş tanrı ve tanrıça kabartmaları, adeta bir geçit törenini andırır. Özellikle A ve B odaları olarak adlandırılan iki galerideki gizemli kabartmalar, Hitit mitolojisi ve inanç sistemi hakkında paha biçilmez bilgiler sunar. Güneşin batışına yakın saatlerde ziyaret edildiğinde, kayaların üzerine vuran ışık kabartmalara mistik bir atmosfer katar.
Alacahöyük Ören Yeri
Hititler öncesi Hatti Uygarlığı’nın da önemli merkezlerinden biri olan Alacahöyük, özellikle Sfenksli Kapısı ile tanınır. Burada yapılan kazılarda ortaya çıkarılan ve “Alacahöyük Güneş Kursları” olarak bilinen eşsiz eserler, Anadolu medeniyetlerinin ne kadar ileri düzeyde olduğunu gözler önüne serer. Ayrıca 13 Hatti kralına ait mezarlardan çıkarılan altın, gümüş ve elektrumdan yapılmış paha biçilmez eserler, bölgenin tarihsel zenginliğinin en somut kanıtlarıdır.
Şehir Merkezinde Keşfedilecek Değerler
Çorum’un tarihi mirası sadece antik kentlerle sınırlı değil. Şehir merkezi de Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalma önemli yapıları barındırır.
Çorum Müzesi
Hattuşa ve Alacahöyük’te çıkarılan paha biçilmez eserleri bir arada görmek için Çorum Müzesi’ni mutlaka ziyaret etmelisiniz. “Avrupa’da Yılın Müzesi” ödülüne aday gösterilmiş bu modern müzede, Hitit dönemine ait tabletler, mühürler, seramikler ve dünyaca ünlü Güneş Kursları’nın orijinalleri sergilenmektedir. Müze, bölgenin arkeolojik zenginliğini anlamak için mükemmel bir başlangıç noktasıdır.
Saat Kulesi ve Ulu Cami
Çorum’un simgesi haline gelen Saat Kulesi, 1894 yılında inşa edilmiş zarif bir Osmanlı yapısıdır. Hemen yanı başında bulunan Ulu Cami ise Selçuklu Sultanı III. Alaeddin Keykubat dönemine uzanan köklü bir geçmişe sahiptir. Bu iki yapı, şehrin merkezinde tarihi dokuyu hissetmek için ideal bir noktadır.
Doğanın Kucağında Saklı Güzellikler
Tarihi zenginliklerinin yanı sıra Çorum, doğa tutkunları için de keşfedilmeyi bekleyen rotalar sunar.
İncesu Kanyonu
Ortaköy ilçesinde yer alan İncesu Kanyonu, yaklaşık 12 kilometre uzunluğunda, nefes kesen bir doğal güzelliktir. Kanyonun bir yamacının sarp kayalıklardan, diğer yamacının ise yemyeşil bitki örtüsünden oluşması ona eşsiz bir karakter kazandırır. Doğa yürüyüşü, fotoğrafçılık ve kamp yapmak için harika bir atmosfere sahiptir. Kanyon duvarlarındaki Kybele kabartması ise bölgenin antik çağlarda da kutsal bir alan olduğunu göstermektedir.
Sonuç olarak; Çorum, sadece leblebisiyle değil, Hititlerden günümüze uzanan derin tarihi, ödüllü müzesi ve el değmemiş doğal güzellikleriyle Anadolu’nun en özel şehirlerinden biridir. Bu kadim topraklara yapacağınız bir gezi, size unutulmaz bir tarih ve kültür deneyimi yaşatacaktır.