Hititlerin Başkenti: Çorum Gezi Rehberi

Anadolu’nun kalbinde, medeniyetlerin beşiği olan Çorum, genellikle leblebisiyle anılsa da aslında binlerce yıllık bir tarihe ev sahipliği yapan dev bir açık hava müzesidir. Hitit İmparatorluğu’nun görkemli başkentine ev sahipliği yapan bu topraklar, tarih ve arkeoloji meraklıları için adeta bir cennettir. Eğer zamanda yolculuk yapmak ve Anadolu’nun en köklü uygarlıklarından birinin izlerini sürmek istiyorsanız, Çorum gezi listenizin en başında yer almalıdır.

Bu rehberde, sizi antik kentlerin gizemli sokaklarından, müzelerin paha biçilmez koleksiyonlarına ve doğanın eşsiz güzelliklerine uzanan unutulmaz bir Çorum serüvenine davet ediyoruz. Hazırsanız, Hititlerin başkentini keşfe çıkalım!

Tarihin Kalbine Yolculuk: Antik Kentler

Çorum denildiğinde akla ilk gelen, şüphesiz ki UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan antik kentlerdir. Bu bölgeler, sadece Türkiye’nin değil, dünya tarihinin de en önemli arkeolojik alanları arasında sayılmaktadır.

Okudunuz mu?

Hititlerin Başkenti: Çorum Gezi Rehberi

Hattuşa (Boğazkale): Bir İmparatorluğun Başkenti

Çorum’un Boğazkale ilçesinde yer alan Hattuşa, yaklaşık 450 yıl boyunca Hitit İmparatorluğu’na başkentlik yapmıştır. Devasa surlarla çevrili bu antik kent, Aşağı ve Yukarı Şehir olarak iki ana bölümden oluşur. Burada gezerken binlerce yıl öncesinin siyasi, dini ve kültürel yaşamına tanıklık edeceksiniz. Geziniz sırasında mutlaka görmeniz gereken yerler şunlardır:

• Aslanlı Kapı: Şehrin en etkileyici girişlerinden biri olan bu kapı, adını iki yanındaki heybetli aslan heykellerinden alır.
• Kral Kapısı: İç yüzündeki savaşçı tanrı kabartmasıyla dikkat çeken bu kapı, Hitit mimarisinin gücünü simgeler.
• Yer Kapı (Sfenksli Kapı): 70 metrelik bir yeraltı geçidi (potern) ile ulaşılan bu kapı ve sfenksleri, kentin en gizemli noktalarından biridir.
• Büyük Mabet: Hititlerin en büyük kutsal yapısı olan bu mabet, Fırtına Tanrısı Teşup ve Güneş Tanrıçası Arinna’ya adanmıştır.

Hattuşa’da bulunan ve tarihin ilk yazılı antlaşması olan Kadeş Antlaşması‘nın kil tableti, buranın diplomatik önemini de gözler önüne serer.

Alacahöyük: Tarihin Katmanları

Hattuşa’ya yaklaşık 35 kilometre uzaklıkta bulunan Alacahöyük, Hititlerden çok daha eskiye, Hatti Uygarlığı’na dayanan bir geçmişe sahiptir. Buradaki kazılarda ortaya çıkarılan 13 kral mezarı, Anadolu’nun en zengin buluntularını sunmuştur. Meşhur “Alacahöyük Güneş Kursları” ve altın takılar gibi eserler, o dönemin sanat ve maden işçiliğindeki ustalığını göstermektedir. Alacahöyük, farklı medeniyet katmanlarını bir arada görebileceğiniz eşsiz bir arkeolojik alandır.

Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı: Tanrıların Buluşma Yeri

Hattuşa’nın hemen yakınında yer alan Yazılıkaya, Hititlerin en önemli ve etkileyici kutsal alanıdır. Doğal kaya bloklarının arasına kurulmuş bu açık hava tapınağı, Hitit tanrı ve tanrıçalarının geçit törenini tasvir eden kabartmalarıyla ünlüdür. Özellikle A ve B odacıkları olarak adlandırılan galerilerdeki detaylı figürler, Hitit mitolojisi ve inanç sistemi hakkında paha biçilmez bilgiler sunar. Burası, gün batımında ziyaret edildiğinde mistik bir atmosfere bürünür.

Şehir Merkezinde Keşfedilecek Değerler

Çorum’un tarihi mirası sadece antik kentlerle sınırlı değildir. Şehir merkezi de ziyaretçilerine önemli kültürel duraklar sunar.

Çorum Müzesi: Medeniyetlerin Mirası

Hattuşa, Alacahöyük ve diğer arkeolojik alanlardan çıkarılan eserlerin sergilendiği Çorum Müzesi, bölge tarihini anlamak için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yerdir. Hitit dönemine ait mühürler, çivi yazılı tabletler, seramikler ve dünyaca ünlü Alacahöyük hazineleri burada görülebilir. Müze, kronolojik sunumu ve modern sergileme teknikleriyle ziyaretçilerine keyifli bir deneyim yaşatır.

Çorum Kalesi ve Saat Kulesi

Şehir merkezine hakim bir tepede bulunan Çorum Kalesi, Selçuklu döneminden kalma bir yapıdır. Heybetli görünümüyle şehrin simgelerinden biridir. Yine şehir merkezinde yer alan ve 19. yüzyıl Osmanlı mimarisinin bir örneği olan Saat Kulesi de fotoğraf çekmek için popüler bir noktadır.

Doğanın Kucağında Bir Mola: İncesu Kanyonu

Tarih gezilerinizden sonra biraz da doğa ile iç içe olmak isterseniz, Ortaköy ilçesindeki İncesu Kanyonu harika bir seçenektir. Yaklaşık 12 kilometre uzunluğundaki bu kanyon, etkileyici kaya duvarları, yeşil bitki örtüsü ve serin sularıyla ziyaretçilerini büyüler. Kanyon duvarlarında yer alan ve Kybele’ye ait olduğu düşünülen kaya kabartması, bölgenin antik dönemlerde de kutsal bir alan olduğunu göstermektedir. Yürüyüş yapmak ve doğanın tadını çıkarmak için ideal bir yerdir.

Sonuç olarak Çorum, sadece leblebiden ibaret olmayan, derin tarihi, UNESCO tarafından tescillenmiş miras alanları ve doğal güzellikleriyle keşfedilmeyi bekleyen bir hazinedir. Bu topraklara yapacağınız bir gezi, sizi binlerce yıl öncesine götürecek ve Anadolu medeniyetlerinin köklerine unutulmaz bir yolculuk yapmanızı sağlayacaktır.

Bu yazıya tepkin ne?

0 Beğendim 0 Sevdim 0 Komik 0 Vay Be 0 Üzücü 0 Sinir