Okudunuz mu?
İstanbul’un yanı başında, Trakya’nın en yeşil ve en sakin köşelerinden biri olan Kırklareli, keşfedilmeyi bekleyen bir hazine gibidir. Tarihi dokusu, el değmemiş doğası ve eşsiz coğrafi oluşumlarıyla ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim vadeden bu güzel şehir, kalabalıktan uzaklaşıp huzur bulmak isteyenler için ideal bir rotadır. Kırklareli, subasar ormanlarından gizemli mağaralara, antik kentlerden şirin sahil kasabalarına kadar geniş bir yelpazede gezilecek yer sunar.
İçindekiler
Bu rehberde, Kırklareli’nin mutlaka görülmesi gereken yerlerini sizler için derledik. Hem doğa tutkunları hem de tarih meraklıları için dopdolu bir gezi planı hazırlamaya hazır olun. İşte Trakya’nın incisi Kırklareli’nde sizi bekleyen o eşsiz duraklar!
Doğanın Kucağında Huzur: Kırklareli’nin Doğal Güzellikleri
Kırklareli, özellikle doğal zenginlikleriyle ön plana çıkan bir şehirdir. Yıldız Dağları’nın (Istranca) eteklerine kurulmuş olması, ona eşsiz bir coğrafya ve biyolojik çeşitlilik kazandırmıştır.
İğneada Longoz Ormanları Milli Parkı
Kırklareli denince akla gelen ilk yer şüphesiz İğneada Longoz (Subasar) Ormanları‘dır. Türkiye’nin ve Avrupa’nın sayılı longoz ormanlarından biri olan bu milli park, adeta bir ekosistem cennetidir. Kışın ve ilkbaharda sular altında kalan orman tabanı, yaz aylarında suların çekilmesiyle farklı bir görünüme bürünür. Bu eşsiz doğa harikasında yapabileceğiniz aktiviteler oldukça çeşitlidir:
- Kano Gezisi: Mert Gölü’nde kano kiralayarak longozun kalbine doğru ilerleyebilir, suyun üzerindeki ağaçların arasından süzülerek muhteşem fotoğraflar çekebilirsiniz.
- Trekking ve Yürüyüş: Belirlenmiş parkurlarda yürüyüş yaparak ormanın zengin bitki örtüsünü ve kuş türlerini gözlemleyebilirsiniz.
- Deniz Keyfi: Milli parkın Karadeniz’e uzanan kilometrelerce uzunluktaki kumsalı, temiz deniziyle yaz aylarında serinlemek için harika bir seçenektir.
Dupnisa Mağarası
Istranca Dağları’nın derinliklerinde saklı bir yeraltı harikası olan Dupnisa Mağarası, Trakya’nın turizme açılmış tek mağarasıdır. İki katlı ve üç bölümden oluşan mağara, sarkıtları, dikitleri ve yeraltı nehriyle ziyaretçilerini büyüler. Mağaranın “Sulu” ve “Kuru” olarak adlandırılan iki bölümü bulunur. İçerideki sıcaklık yıl boyunca sabit olduğundan her mevsim ziyaret edilebilir. Mağaranın içinde yaşayan yarasa kolonisi ise ekosistemin önemli bir parçasıdır.
Kıyıköy
Karadeniz kıyısında, Pabuçdere ve Kazandere nehirlerinin denize döküldüğü bir tepenin üzerine kurulmuş şirin bir balıkçı kasabası olan Kıyıköy, hem doğal hem de tarihi güzellikleri bir arada sunar. Tarihi kale surları, kayalara oyulmuş Aya Nikola Manastırı ve eşsiz manzarasıyla Kıyıköy, fotoğraf tutkunları için adeta bir stüdyodur. Sahildeki balık restoranlarında taze mevsim balıklarının tadına bakmayı unutmayın.
Tarihin İzlerini Sürmek: Kültürel ve Tarihi Mekanlar
Kırklareli, Traklar’dan Osmanlı’ya uzanan zengin tarihi mirasıyla da dikkat çeker. Şehrin her köşesinde geçmişin izlerine rastlamak mümkündür.
Vize: Tarihin Sakin Şehri
Trakya’nın eski başkentlerinden biri olan Vize, “Cittaslow” (Sakin Şehir) unvanına sahip nadir yerlerden biridir. Tarihi dokusunu büyük ölçüde korumayı başarmış bu ilçe, ziyaretçilerine zamanda bir yolculuk hissi yaşatır.
- Vize Kalesi: Antik döneme ait temeller üzerine Bizans döneminde inşa edilmiş olan kale, ilçenin panoramik manzarasını sunar.
- Küçük Ayasofya (Gazi Süleyman Paşa Camii): 6. yüzyılda Jüstinyen döneminde bir kilise olarak inşa edilen yapı, Osmanlı döneminde camiye çevrilmiştir. Mimari yapısıyla İstanbul’daki Ayasofya’yı andırır.
Hızırbey Külliyesi (Büyük Cami)
Kırklareli şehir merkezinde bulunan bu külliye, 1383 yılında Köse Mihalzade Hızır Bey tarafından yaptırılmıştır. Külliye; cami, hamam ve arastadan (çarşı) oluşur. Özellikle “Ters T” planlı mimarisi ve estetik yapısıyla dikkat çeken Hızırbey Hamamı ve taş işçiliğinin güzel bir örneği olan Arasta Çarşısı, görülmeye değerdir.
Kırklareli Müzesi
Şehrin ve çevresinin zengin tarihini daha yakından tanımak isterseniz, Kırklareli Müzesi’ni ziyaret etmelisiniz. Arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği müzede, bölgede yapılan kazılardan çıkarılan Trak, Roma ve Bizans dönemine ait eserler bulunur.
Kırklareli, doğanın cömertliği ile tarihin derinliğini birleştiren, henüz tam olarak keşfedilmemiş bir rota. İstanbul’a yakınlığı sayesinde hafta sonu kaçamakları için mükemmel bir alternatif sunan bu güzel şehir, sakinliği, temiz havası ve samimi atmosferiyle sizi bekliyor. Trakya’nın bu saklı cennetini listenize eklemeyi mutlaka düşünmelisiniz.
