Türkiye’nin Marmara Bölgesi’nde yer alan, küçük ama tarihi önemi devasa olan bir şehir Bilecik. Burası, cihan imparatorluğuna dönüşecek olan Osmanlı Devleti’nin temellerinin atıldığı, o kutlu rüyanın görüldüğü topraklardır. Bu nedenle Bilecik’e yapılacak bir gezi, sadece turistik bir seyahat değil, aynı zamanda tarihin köklerine doğru yapılan manevi bir yolculuktur. Şehir, tarihi dokusunun yanı sıra saklı kalmış doğal güzellikleri ve el sanatları kültürüyle de ziyaretçilerine zengin bir deneyim sunar.
Eğer siz de tarihin tozlu sayfalarında bir gezintiye çıkmak, Yörük kültürünün izlerini sürmek ve Marmara’nın sakin doğasında huzur bulmak istiyorsanız, Bilecik gezi rehberimiz tam size göre. İşte kuruluşun ve kurtuluşun şehri Bilecik’te mutlaka görmeniz gereken yerler.
Tarihin Kalbi: Söğüt ve Çevresi
Bilecik denince akla ilk gelen yer şüphesiz Söğüt’tür. Osmanlı’nın ilk başkenti olan bu ilçe, imparatorluğun kuruluş ruhunu en derinden hissedebileceğiniz yerdir. Her köşesi tarih kokan Söğüt, ziyaretçilerini adeta bir zaman makinesine bindirir.
Ertuğrul Gazi Türbesi
Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin babası ve Kayı Boyu’nun lideri Ertuğrul Gazi’nin ebedi istirahatgahı, Söğüt’ün en önemli ziyaret noktasıdır. 13. yüzyılda inşa edilen ve Sultan II. Abdülhamid tarafından bugünkü haline getirilen türbe, manevi atmosferiyle insanı derinden etkiler. Özellikle Alp kıyafetli askerlerin gerçekleştirdiği saygı nöbeti değişimi, izlenmesi gereken etkileyici bir seremonidir. Her yıl eylül ayında düzenlenen Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Söğüt Şenlikleri ise bu topraklardaki Yörük kültürünü yaşatır.
Şeyh Edebali Türbesi
Bilecik merkezine yakın bir konumda bulunan bu türbe, Osmanlı’nın manevi kurucusu olarak kabul edilen büyük alim Şeyh Edebali’ye aittir. Osman Gazi’nin kayınpederi ve akıl hocası olan Edebali’nin türbesi, Orhan Gazi Camii ile aynı avlu içerisinde yer alır. Tarihin en önemli öğütlerinden biri olan “Ey Oğul!” nasihatinin verildiği bu mekân, ziyaretçilere hem huzur hem de derin bir tarih bilinci aşılar. Buradan Bilecik’i seyretmek ise ayrı bir keyiftir.
Dursun Fakıh Türbesi
Osmanlı’nın ilk kadısı ve ilk imam-hatibi olan Dursun Fakıh’ın türbesi, Söğüt’e bağlı Küre köyü yakınlarındaki bir tepede bulunur. Osman Gazi adına ilk hutbeyi okuyan kişi olması nedeniyle tarihi önemi büyüktür. Türbenin bulunduğu tepeden vadiye yayılan manzara, bu manevi ziyareti daha da anlamlı kılar.
Doğal Güzellikler ve Kültürel Duraklar
Bilecik, sadece tarihiyle değil, aynı zamanda keşfedilmeyi bekleyen doğal cennetleri ve kültürel zenginlikleriyle de öne çıkar. Şehrin gürültüsünden uzaklaşmak isteyenler için harika alternatifler sunar.
Harmankaya Kanyonu Tabiat Parkı
Yenipazar ve İnhisar ilçeleri arasında yer alan Harmankaya Kanyonu, doğa tutkunları ve macera arayanlar için adeta bir vaha gibidir. Yaklaşık 4 kilometre uzunluğundaki kanyon, içerisinde barındırdığı şelaleler, mağaralar ve zengin bitki örtüsüyle büyüleyici bir atmosfere sahiptir. Kanyoning, trekking ve doğa fotoğrafçılığı için oldukça ideal bir rotadır. Özellikle yaz aylarında serin sularında yüzmek eşsiz bir deneyimdir.
Pelitözü Göleti
Bilecik şehir merkezine oldukça yakın olan Pelitözü Göleti, hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin nefes almak için tercih ettiği popüler bir rekreasyon alanıdır. Göletin etrafındaki yürüyüş ve bisiklet yolları, piknik alanları ve deniz bisikleti gibi aktivitelerle keyifli bir gün geçirebilirsiniz. Özellikle gün batımında sunduğu manzaralar görülmeye değerdir.
Kınık Köyü ve Çömlekçilik
Pazaryeri ilçesine bağlı Kınık Köyü, asırlardır devam eden çömlekçilik geleneği ile ünlüdür. Köydeki atölyeleri ziyaret ederek toprağın sanata nasıl dönüştüğünü yakından görebilir, ustalardan bilgi alabilir ve hatta kendi çömleğinizi yapmayı deneyebilirsiniz. Buradan alacağınız el yapımı bir toprak güveç veya testi, gezinizden harika bir anı olacaktır.
Metristepe Zafer Anıtı
Bozüyük ilçesinde yer alan bu anıt, sadece kuruluşun değil, aynı zamanda kurtuluşun da şehri olan Bilecik’in bu yönünü simgeler. Kurtuluş Savaşı sırasında II. İnönü Muharebesi’nin kazanıldığı stratejik bir tepe olan Metristepe’ye inşa edilmiştir. Anıt, hem milli mücadele ruhunu yaşatır hem de sunduğu panoramik manzarayla ziyaretçilerini etkiler.
Sonuç olarak Bilecik; “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” felsefesinin doğduğu, bir cihan imparatorluğunun filizlendiği manevi bir merkezdir. Tarih, doğa ve kültürü bir arada sunan bu eşsiz şehri ziyaret etmek, köklerimize ve Anadolu’nun sakin güzelliklerine doğru unutulmaz bir yolculuk vaat ediyor.