Marmarada Görülmesi Gereken Yerler

Türkiye’nin kalbi olarak nitelendirilen Marmara Bölgesi, iki kıtayı birleştiren eşsiz coğrafi konumu, binlerce yıllık tarihi mirası ve doğal güzellikleriyle adeta bir açık hava müzesidir. İmparatorluklara başkentlik yapmış şehirlerden, yemyeşil doğanın içinde saklı kalmış cennetlere kadar her zevke hitap eden sayısız rota sunar. Bu yazıda, Marmara Bölgesi’nde mutlaka görmeniz gereken yerleri sizin için derledik.

İmparatorlukların Başkenti: İstanbul

Marmara gezinize başlamak için en doğru nokta şüphesiz İstanbul’dur. Sadece bölgenin değil, dünyanın da en önemli metropollerinden biri olan bu şehir, her köşesinde farklı bir hikaye anlatır. Gezinizi planlarken İstanbul’u birkaç bölgeye ayırmak işinizi kolaylaştıracaktır.

Tarihi Yarımada’nın Büyüsü

İstanbul’un kalbi olan Tarihi Yarımada, Bizans ve Osmanlı İmparatorluklarının en görkemli eserlerine ev sahipliği yapar. Buradaki gezinize, mimari bir deha örneği olan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi ile başlayabilirsiniz. Hemen karşısında yer alan ve eşsiz çinileriyle göz kamaştıran Sultanahmet Camii‘ni ziyaret edebilirsiniz. İmparatorluğun yönetim merkezi olan Topkapı Sarayı Müzesi‘nde Harem’i, Kutsal Emanetler’i ve birbirinden değerli koleksiyonları görebilirsiniz. Yerebatan Sarnıcı’nın mistik atmosferinde yürüyüş yaptıktan sonra dünyanın en eski ve en büyük kapalı çarşılarından biri olan Kapalıçarşı‘da kaybolabilirsiniz.

Okudunuz mu?

İstanbul Gezi Rehberi

Boğaz’ın İncileri ve Modern Yüzü

Tarihi Yarımada’dan sonra yönünüzü Karaköy ve Beyoğlu’na çevirebilirsiniz. Galata Köprüsü’nden yürüyerek geçip tarihi Galata Kulesi‘ne çıkarak İstanbul’u panoramik olarak izleyebilirsiniz. Ardından, enerjisi hiç bitmeyen İstiklal Caddesi’nde yürüyüş yapabilir, tarihi pasajları ve sanat galerilerini keşfedebilirsiniz. Boğaz’ın keyfini çıkarmak için bir vapur turuna katılmak ise olmazsa olmazlardandır. Bu tur sırasında Dolmabahçe Sarayı, Çırağan Sarayı, Rumeli Hisarı gibi yapıları denizden görme şansı yakalarsınız.

Osmanlı’nın İlk Göz Ağrısı: Bursa

Marmara’nın güneyinde yer alan Bursa, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti olması nedeniyle derin bir tarihi dokuya sahiptir. “Yeşil Bursa” olarak anılan şehir, aynı zamanda doğasıyla da büyüler.

Tarih ve Ticaretin Merkezi

Bursa’daki gezinizin merkezine, şehrin simgesi olan Ulu Cami‘yi koymalısınız. 20 kubbeli bu anıtsal yapı, hat sanatının en güzel örneklerini barındırır. Hemen yanı başındaki Koza Han, ipek ticaretinin tarihi merkezidir ve bugün hala canlılığını koruyan dükkanları ve avlusundaki keyifli çay bahçeleriyle sizi geçmişe götürür. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Cumalıkızık Köyü, renkli evleri ve Arnavut kaldırımlı dar sokaklarıyla Osmanlı sivil mimarisinin en otantik örneklerinden biridir.

Doğanın Zirvesi: Uludağ

Bursa denince akla gelen ilk yerlerden biri de Uludağ’dır. Özellikle kış aylarında Türkiye’nin en popüler kayak merkezlerinden biri olan Uludağ, yaz aylarında ise serin yaylaları, trekking parkurları ve eşsiz manzaralarıyla doğa severler için bir kaçış noktasıdır.

Tarihin ve Destanların Şehri: Çanakkale

Marmara Bölgesi’nin batı ucunda, kendi adını taşıyan boğazın iki yakasına kurulmuş olan Çanakkale, her karış toprağı destanlarla dolu bir şehirdir. Burası, bir tatilden çok daha fazlasını, bir tarih ve saygı yolculuğunu vadeder.

Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı

Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı bu kutsal topraklar, ziyaretçilerine duygu dolu anlar yaşatır. Şehitler Abidesi, 57. Alay Şehitliği, Conkbayırı ve Seyit Onbaşı Anıtı gibi noktaları ziyaret ederek tarihe bir saygı duruşunda bulunabilirsiniz. Milli park içindeki siperleri ve anıtları gezerken, o günlerin ruhunu derinden hissedersiniz.

Antik Dünyanın Kapısı: Troya

Homeros’un İlyada Destanı’na konu olan ve UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Troya Antik Kenti, Çanakkale’de mutlaka görülmesi gereken yerlerdendir. Katman katman yükselen bu antik şehirde dolaşırken binlerce yıllık bir tarihin izlerini sürebilir, girişteki sembolik tahta at ile fotoğraf çektirebilirsiniz.

Marmara’nın Sakin Kaçış Noktaları

Büyük şehirlerin karmaşasından uzaklaşmak isteyenler için Marmara Bölgesi’nde huzur dolu alternatifler de mevcuttur.

• Edirne: Osmanlı’ya Bursa’dan sonra başkentlik yapmış bu sınır şehri, Mimar Sinan’ın “ustalık eserim” dediği Selimiye Camii ile taçlanmıştır. Meriç Nehri kenarında keyifli bir gün geçirebilir, tarihi köprüleri ve çarşıları gezebilirsiniz.
• Trakya Bağ Rotaları: Tekirdağ ve Kırklareli çevresinde gelişen bağcılık kültürü, gastronomi tutkunları için harika bir rota sunar. Üzüm bağlarını gezebilir, şarap tadımlarına katılabilir ve Trakya’nın yöresel lezzetlerini deneyimleyebilirsiniz.
• Sapanca ve Maşukiye: İstanbul’a yakınlığıyla bilinen bu bölge, Sapanca Gölü’nün eşsiz manzarası ve Maşukiye’nin yemyeşil doğasıyla hafta sonu kaçamakları için idealdir. Doğa yürüyüşleri yapabilir, göl kenarında bisiklete binebilir veya dere kenarındaki restoranlarda kahvaltı keyfi yapabilirsiniz.
• Marmara Adaları: Prens Adaları olarak da bilinen Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada, motorlu taşıtların olmadığı sakin atmosferleri, tarihi köşkleri ve bisiklet yolları ile ziyaretçilerine nostaljik bir deneyim sunar.

Marmara Bölgesi; tarihi yarımadalardan yemyeşil yaylalara, sakin adalardan hareketli metropollere kadar sunduğu sonsuz çeşitlilikle her gezginin ruhuna dokunmayı başarır. Bu zengin coğrafyayı keşfetmek için kendi rotanızı çizmeye bugünden başlayın!

Bu yazıya tepkin ne?

0 Beğendim 0 Sevdim 0 Komik 0 Vay Be 0 Üzücü 0 Sinir