Romanya Gezi Rehberi: Drakuladan Çok Daha Fazlası

Orta Çağ kasabaları, gotik şatoları, Karpat Dağları’nın görkemli manzaraları ve zengin kültürel mirasıyla Romanya, klişelerin ötesinde keşfedilmeyi bekleyen bir hazinedir. Genellikle Kont Drakula efsanesiyle anılsa da bu büyüleyici Doğu Avrupa ülkesi, ziyaretçilerine tarihte bir yolculuk, doğayla iç içe maceralar ve unutulmaz anılar vaat eder. Gelin, Romanya’nın mutlaka görülmesi gereken yerlerine doğru bir yolculuğa çıkalım. Başkent […]

99 kez okundu 4 dk 2 sn okuma süresi 23 Kasım 2025
Google News Google News ile Abone Ol 0 Yorum

Orta Çağ kasabaları, gotik şatoları, Karpat Dağları’nın görkemli manzaraları ve zengin kültürel mirasıyla Romanya, klişelerin ötesinde keşfedilmeyi bekleyen bir hazinedir. Genellikle Kont Drakula efsanesiyle anılsa da bu büyüleyici Doğu Avrupa ülkesi, ziyaretçilerine tarihte bir yolculuk, doğayla iç içe maceralar ve unutulmaz anılar vaat eder. Gelin, Romanya’nın mutlaka görülmesi gereken yerlerine doğru bir yolculuğa çıkalım.

Başkent Bükreş: Doğunun Küçük Paris’i

Romanya gezinize başlamak için en ideal nokta, ülkenin dinamik başkenti Bükreş’tir. Bir zamanlar “Küçük Paris” olarak anılan şehir, zarif mimarisi, geniş bulvarları ve canlı sosyal hayatıyla dikkat çeker. Burada gezinize devasa boyutlarıyla Guinness Rekorlar Kitabı’na giren Parlamento Sarayı’nı görerek başlayabilirsiniz. Dünyanın en büyük ikinci idari binası olan bu yapı, Çavuşesku döneminin megalomanisini gözler önüne serer.

Şehrin tarihi kalbi olan Lipscani (Eski Şehir) bölgesi ise arnavut kaldırımlı sokakları, şık kafe ve restoranları, tarihi kiliseleri ve hareketli gece hayatıyla Bükreş’in ruhunu yansıtır. Zafer Takı (Arcul de Triumf) ve Romanya Athenaeum Konser Salonu gibi ikonik yapıları da listenize eklemeyi unutmayın.

Transilvanya Efsanesi: Şatolar ve Masalsı Kasabalar

Romanya denince akla ilk gelen bölge şüphesiz Transilvanya’dır. Burası sadece vampir hikayelerinin doğduğu yer değil, aynı zamanda Avrupa’nın en iyi korunmuş Orta Çağ kasabalarına ev sahipliği yapan masalsı bir coğrafyadır. Bu bölgedeki gezi rotanızda olması gereken başlıca duraklar şunlardır:

Braşov (Brașov)

Karpatların eteklerinde yer alan Braşov, Transilvanya’nın en popüler şehirlerinden biridir. Gotik mimarinin en güzel örneklerinden biri olan Kara Kilise (Biserica Neagră), şehrin merkezindeki Konsey Meydanı (Piața Sfatului) ve rengarenk binalarıyla Braşov, ziyaretçilerine görsel bir şölen sunar. Tampa Dağı’na teleferikle çıkarak şehrin panoramik manzarasını izlemek ise paha biçilmez bir deneyimdir.

Bran Kalesi: Drakula’nın Şatosu

Bram Stoker’ın ünlü romanına ilham veren ve “Drakula’nın Şatosu” olarak bilinen Bran Kalesi, ülkenin en çok ziyaret edilen turistik noktasıdır. Aslında tarihi figür Vlad Tepeş’in (Kazıklı Voyvoda) bu kalede çok kısa bir süre kaldığı düşünülse de kalenin gizemli atmosferi, dar koridorları ve gotik mimarisi efsaneyi canlı tutmaya yetiyor. Kale, Braşov’a oldukça yakın bir konumdadır ve günübirlik bir gezi için idealdir.

Sighişoara (Sighișoara)

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Sighişoara, Avrupa’da hala yaşamın devam ettiği ender Orta Çağ kalelerinden biridir. Arnavut kaldırımlı dar sokakları, pastel renkli evleri ve tarihi saat kulesi ile zamanda donmuş bir kasabayı andırır. Burası aynı zamanda Kazıklı Voyvoda’nın doğum yeri olarak da bilinir. Bu tarihi atmosferde dolaşmak, kendinizi bir masalın içindeymiş gibi hissetmenizi sağlayacaktır.

Sibiu

2007 yılında Avrupa Kültür Başkenti seçilen Sibiu, çatılarındaki göz şeklindeki pencereleriyle ünlü, son derece sevimli bir şehirdir. Büyük Meydan (Piața Mare) ve Küçük Meydan (Piața Mică), şehrin sosyal hayatının merkezidir. Yalanlar Köprüsü (Podul Minciunilor) gibi ilginç yapılara ev sahipliği yapan Sibiu, kültürel etkinlikleri ve sakin atmosferiyle keyifli bir duraktır.

Doğa Harikaları ve Unutulmaz Rotalar

Romanya sadece tarihi şehirlerden ibaret değildir. Ülke, nefes kesen doğal güzelliklere de ev sahipliği yapar.

  • Transfăgărășan Yolu: Dünyanın en güzel manzaralı yollarından biri olarak kabul edilen Transfăgărășan, Karpat Dağları’nı yılan gibi kıvrılarak aşar. Özellikle otomobil ve motosiklet tutkunları için unutulmaz bir sürüş deneyimi sunar. Bu yol sadece yaz aylarında açıktır.
  • Tuna Deltası: Avrupa’nın en büyük ve en iyi korunmuş deltası olan Tuna Deltası, UNESCO Dünya Biyosfer Rezervidir. Yüzlerce kuş türüne ve zengin bir yaban hayatına ev sahipliği yapan bu bölge, doğa fotoğrafçıları ve kuş gözlemcileri için bir cennettir.
  • Maramureş: Ülkenin kuzeyinde yer alan Maramureş bölgesi, geleneksel Romen köy yaşamının en iyi korunduğu yerdir. Ahşap oymacılığıyla ünlü kiliseleri ve kendine özgü kapılarıyla bu bölge, otantik bir kültürel deneyim arayanlar için idealdir.

Sonuç olarak Romanya; zengin tarihi, masalsı manzaraları, canlı şehirleri ve el değmemiş doğasıyla her türden gezgine hitap eden çok yönlü bir ülkedir. Drakula efsanesinin gölgesinden çıkıp bu güzel ülkenin sunduğu sayısız güzelliği keşfetmek, size unutulmaz bir seyahat deneyimi yaşatacaktır.

Bu yazıya tepkin ne?

Yorum Ekle

Romanya Gezi Rehberi: Drakuladan Çok Daha Fazlası

Bu Yazıyı Paylaş

İnternet sitemizde tanıtım yazınız olmasını ister miydiniz? İletişim
Bize Ulaşın Bildirimler Giriş Yap
1
DMCA.com Protection Status