Tarihin, sanatın ve doğanın eşsiz bir uyumla buluştuğu Rusya, dünyanın en geniş topraklara sahip ülkesi olarak ziyaretçilerine sayısız keşif fırsatı sunar. Çarlık döneminin görkemli saraylarından Sovyet mimarisinin anıtsal yapılarına, Sibirya’nın el değmemiş doğasından Karadeniz’in sıcak kıyılarına kadar bu devasa coğrafya, her köşesinde farklı bir hikaye anlatır. Rusya’ya yapacağınız bir seyahat, sadece bir tatil değil, aynı zamanda unutulmaz bir kültürel ve tarihi bir yolculuk olacaktır.
- 1. İmparatorluğun Kalbi: Moskova
- 1.1. Kızıl Meydan ve Kremlin Sarayı
- 1.2. Moskova Metrosu: Yeraltındaki Saray
- 2. Kuzeyin Venedik’i: St. Petersburg
- 2.1. Ermitaj Müzesi (Kışlık Saray)
- 2.2. Kanlı Kilise (Voskesenia Khristova)
- 3. Büyük Şehirlerin Ötesinde Rusya
- 3.1. Kazan: Kültürlerin Buluşma Noktası
- 3.2. Baykal Gölü: Sibirya’nın Mavi Gözü
- 4. Rusya Geziniz İçin Pratik Bilgiler
İmparatorluğun Kalbi: Moskova
Rusya denince akla ilk gelen şehir olan Moskova, ülkenin hem siyasi hem de kültürel başkentidir. Dinamik, enerjik ve her an yaşayan bu metropol, zıtlıkların şehri olarak da bilinir.
Kızıl Meydan ve Kremlin Sarayı
Moskova’nın kalbi şüphesiz Kızıl Meydan‘da atar. Tarih boyunca birçok önemli olaya tanıklık eden bu meydan, etrafını saran ikonik yapılarla adeta bir açık hava müzesidir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Kremlin Sarayı, Rus liderlerin tarih boyunca ikametgahı olmuş, surları ve kuleleriyle heybetli bir görünüm sergiler. Meydanın diğer ucunda ise rengarenk ve masalsı kubbeleriyle ünlü Aziz Vasil Katedrali bulunur. Korkunç İvan tarafından yaptırılan bu katedral, Rus mimarisinin en bilinen sembolüdür.
Moskova Metrosu: Yeraltındaki Saray
Moskova’da gezilecek yerler listesinde bir metro istasyonunun olması sizi şaşırtmasın. “Halkın Sarayları” olarak anılan Moskova Metrosu, dünyanın en güzel metro sistemlerinden biridir. İstasyonlar, avizeleri, mozaikleri, heykelleri ve mermer süslemeleriyle adeta birer sanat galerisini andırır. Özellikle Mayakovskaya, Kiyevskaya ve Komsomolskaya istasyonları mutlaka görülmelidir.
Kuzeyin Venedik’i: St. Petersburg
Çar I. Petro tarafından bir “Avrupa penceresi” olarak kurulan St. Petersburg, kanalları, köprüleri ve neo-klasik mimarisiyle büyüleyici bir atmosfere sahiptir. Şehir, Rusya’nın kültürel ve sanatsal ruhunu en zarif şekilde yansıtır.
Ermitaj Müzesi (Kışlık Saray)
Dünyanın en büyük ve en eski müzelerinden biri olan Ermitaj Müzesi, aslında Kışlık Saray da dahil olmak üzere altı farklı binadan oluşur. Üç milyondan fazla sanat eserine ev sahipliği yapan müzede Leonardo da Vinci, Rembrandt ve Picasso gibi ustaların eserlerini görebilirsiniz. Sadece koleksiyonu değil, sarayın kendisi de başlı başına bir sanat eseridir.
Kanlı Kilise (Voskesenia Khristova)
Resmi adıyla “Dökülen Kan Üzerine Kurtarıcı Kilisesi”, Moskova’daki Aziz Vasil Katedrali’ni andıran geleneksel Rus mimarisine sahiptir. Çar II. Aleksandr’ın suikaste uğradığı yere inşa edilen bu kilise, içini kaplayan 7500 metrekarelik mozaiklerle ziyaretçilerini kendine hayran bırakır.
Büyük Şehirlerin Ötesinde Rusya
Rusya, sadece Moskova ve St. Petersburg’dan ibaret değildir. Ülkenin dört bir yanına yayılan güzellikler, farklı deneyimler arayan gezginleri bekler.
Kazan: Kültürlerin Buluşma Noktası
Tataristan Cumhuriyeti’nin başkenti olan Kazan, Rus ve Tatar kültürlerinin harmanlandığı eşsiz bir şehirdir. UNESCO koruması altındaki Kazan Kremlini‘nin içinde Avrupa’nın en büyük camilerinden biri olan Kul Şerif Camii ile bir Ortodoks katedrali yan yana durur. Bu hoşgörü ortamı, şehrin ruhunu yansıtır.
Baykal Gölü: Sibirya’nın Mavi Gözü
Dünyanın en derin ve en eski tatlı su gölü olan Baykal Gölü, doğa tutkunları için bir cennettir. Özellikle kış aylarında donduğunda, üzerindeki turkuaz renkli buz kütleleriyle gerçeküstü bir manzara sunar. “Sibirya’nın Mavi Gözü” olarak anılan bu doğa harikası, eşsiz ekosistemiyle de dikkat çeker.
Rusya Geziniz İçin Pratik Bilgiler
- En İyi Zaman: Rusya’yı gezmek için en popüler dönem, havanın sıcak olduğu ve St. Petersburg’da “Beyaz Geceler”in yaşandığı Mayıs-Ağustos arasıdır. Ancak kışın karla kaplı masalsı manzaraları görmek de bambaşka bir deneyimdir.
- Vize: Umuma mahsus (bordo) pasaport sahibi Türk vatandaşlarının Rusya’ya seyahat etmek için vize alması gerekmektedir. Seyahatinizden önce güncel vize koşullarını kontrol etmeyi unutmayın.
- Yerel Lezzetler: Rusya seyahatinizde mutlaka pancar çorbası Borç (Borscht), bir tür mantı olan Pelmeni ve krepe benzeyen Blini gibi geleneksel lezzetleri denemelisiniz.
Rusya, her gezgine hitap edebilecek zenginliğe sahip, keşfedilmeyi bekleyen devasa bir hazinedir. Tarihi meydanlarda dolaşırken, sanat dolu müzelerde kaybolurken veya Sibirya’nın sonsuz doğasında nefes alırken bu ülkenin ne kadar büyüleyici olduğuna tanıklık edeceksiniz.