Anadolu’nun kadim topraklarında, tarih ile doğanın kucaklaştığı eşsiz bir şehir olan Sivas, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim vadediyor. Selçuklu Devleti’ne başkentlik yapmış, Osmanlı’nın önemli sancaklarından biri olmuş ve en önemlisi Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı Sivas Kongresi’ne ev sahipliği yapmış bu şehir, her köşesinde bir anı ve bir hikaye barındırır. Sadece tarihi yapılarıyla değil, aynı zamanda büyüleyici doğal güzellikleri ve lezzetli mutfağıyla da dikkat çeken Sivas, keşfedilmeyi bekleyen bir hazinedir.
- 1. Sivas Şehir Merkezindeki Tarihi Mücevherler
- 1.1. Çifte Minareli Medrese
- 1.2. Buruciye Medresesi
- 1.3. Şifaiye Medresesi (Sivas Darüşşifası)
- 1.4. Sivas Kongre Binası (Atatürk ve Etnografya Müzesi)
- 2. Doğanın Kucağında Saklı Güzellikler
- 2.1. Gökpınar Gölü: Turkuaz Bir Cennet
- 2.2. Kangal Balıklı Kaplıca: Şifa Veren Balıklar
- 2.3. Sızır Şelalesi
- 3. Sivas Mutfağının Eşsiz Lezzetleri
Bu rehberde, Sivas’a yapacağınız seyahatte mutlaka görmeniz gereken yerleri, şehrin ruhunu yansıtan mekanları ve tadına doyamayacağınız lezzetleri bulacaksınız. Hazırsanız, Yiğidolar diyarı Sivas’ı birlikte keşfedelim.
Sivas Şehir Merkezindeki Tarihi Mücevherler
Sivas’ın kalbi, adeta bir açık hava müzesi niteliğindeki Kent Meydanı ve çevresinde atar. Burada Selçuklu mimarisinin en zarif örneklerini bir arada görebilir, tarihin tozlu sayfalarında keyifli bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Çifte Minareli Medrese
1271 yılında İlhanlı Veziri Şemseddin Cüveyni tarafından yaptırılan bu medrese, özellikle taç kapısındaki taş işçiliği ve iki zarif minaresiyle görenleri kendine hayran bırakır. Sivas’ın simgesi haline gelmiş olan bu yapı, Selçuklu sanatının ne denli ileri bir seviyede olduğunun en canlı kanıtıdır. Günümüzde sadece anıtsal ön cephesi ayakta kalmış olsa da, bu haliyle bile oldukça görkemlidir.
Buruciye Medresesi
Çifte Minareli Medrese’nin hemen karşısında yer alan Buruciye Medresesi, 1271 yılında Muzaffer Burucerdî tarafından fizik, kimya ve astronomi ilimlerinin okutulması için yaptırılmıştır. Sağlam mimarisi ve avlusunu çevreleyen revakları ile dikkat çeker. Özellikle taç kapısındaki geometrik ve bitkisel motifler, taş oymacılığının zirve noktalarından biridir. İçerisinde bulunan türbe de görülmeye değerdir.
Şifaiye Medresesi (Sivas Darüşşifası)
Anadolu’nun en eski hastanelerinden biri olan Şifaiye Medresesi, 1217 yılında Selçuklu Sultanı I. İzzeddin Keykavus tarafından yaptırılmıştır. Hem hastane hem de tıp eğitimi verilen bir okul olarak kullanılmıştır. Avlusunda Sultan’ın türbesi de bulunur. Yapının mimarisi, dönemin tıp anlayışı ve tedavi yöntemleri hakkında önemli ipuçları sunar.
Sivas Kongre Binası (Atatürk ve Etnografya Müzesi)
“Milli mücadelenin kalbi” olarak anılan bu bina, Sivas’a gelen herkesin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir yerdir. 4-11 Eylül 1919 tarihleri arasında, Mustafa Kemal Atatürk başkanlığında Sivas Kongresi’nin toplandığı bu tarihi yapı, “Manda ve himaye kabul edilemez” kararının alındığı ve Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı yer olmasıyla büyük bir öneme sahiptir. Müze olarak düzenlenen binada kongre salonunu, Atatürk’ün çalışma odasını ve döneme ait belgeleri görebilirsiniz.
Doğanın Kucağında Saklı Güzellikler
Sivas, tarihi zenginliğinin yanı sıra el değmemiş doğal güzellikleriyle de öne çıkar. Şehir merkezinden biraz uzaklaşarak kendinizi doğanın huzurlu kollarına bırakabilirsiniz.
Gökpınar Gölü: Turkuaz Bir Cennet
Gürün ilçesinde yer alan Gökpınar Gölü, Türkiye’nin en berrak ve temiz sularından birine sahiptir. Rengi turkuazdan gök mavisine dönen bu gölün suyu o kadar durudur ki, 10-15 metre derinlikteki tabanı bile çıplak gözle net bir şekilde görülebilir. “Doğal akvaryum” olarak da bilinen Gökpınar’da dalış yapabilir, tekne turuna çıkabilir veya sadece kenarında oturup bu eşsiz manzarayı izleyebilirsiniz.
Kangal Balıklı Kaplıca: Şifa Veren Balıklar
Dünyaca ünlü olan Kangal Balıklı Kaplıca, sedef hastalığı başta olmak üzere birçok cilt hastalığına iyi geldiği bilinen doktor balıklarıyla (Cyprinion Macrostamus ve Gara Rufa) tanınır. 37 derece sıcaklıktaki termal suyun içinde yaşayan bu balıklar, ciltteki yaraları temizleyerek tedaviye yardımcı olur. Bu eşsiz deneyim, Sivas’ı sağlık turizmi açısından da önemli bir merkez haline getirir.
Sızır Şelalesi
Gemerek ilçesine bağlı Sızır kasabasında bulunan bu şelale, özellikle ilkbahar aylarında coşkun akan sularıyla harika bir manzara sunar. Çevresindeki mesire alanları, ahşap köprüleri ve yeşil doğasıyla hem yerel halkın hem de turistlerin sıkça uğradığı bir kaçış noktasıdır.
Sivas Mutfağının Eşsiz Lezzetleri
Sivas gezinizi, yöresel lezzetleri tatmadan tamamlamış sayılmazsınız. Zengin ve doyurucu Sivas mutfağı, damaklarda unutulmaz izler bırakır.
- Sivas Köftesi: Sadece tuz kullanılarak hazırlanan ve kendine has lezzetiyle ünlenen, şehrin en meşhur yemeğidir.
- Etli Ekmek: İncecik açılmış hamurun üzerine yayılan kıymalı harç ile fırında pişirilen bu lezzet, pideye benzer ancak çok daha çıtır ve hafiftir.
- Madımak Yemeği: Bahar aylarında doğadan toplanan madımak otuyla yapılan, pastırmalı veya sucuklu olarak da pişirilebilen besleyici bir yemektir.
- Hingel: Patatesli iç harçla doldurulan ve üzerine yoğurt ile sos gezdirilerek servis edilen bir mantı çeşididir.
Sonuç olarak Sivas; tarihi dokusu, büyüleyici doğası ve zengin kültürüyle her gezgine hitap eden dolu dolu bir şehirdir. Bu kadim topraklara adım attığınızda, Selçuklu’nun zarafetini, Cumhuriyet’in kuruluş ruhunu ve Anadolu’nun sıcak misafirperverliğini bir arada hissedeceksiniz.