Anadolu’nun kalbinde, bozkırın ortasında sessizce tarihini ve doğal güzelliklerini saklayan Yozgat, genellikle yol üzerinde bir geçiş noktası olarak görülse de aslında keşfedilmeyi bekleyen sayısız hazineye ev sahipliği yapmaktadır. Hititlerden Romalılara, Selçuklulardan Osmanlı’ya uzanan zengin bir medeniyet birikimine sahip olan bu şehir, hem tarih meraklıları hem de doğa tutkunları için unutulmaz deneyimler sunar. Yozgat, sakin atmosferi, misafirperver insanları ve otantik dokusuyla sizi şaşırtacak bir gezi rotasıdır.
Bu rehberde, “Yozgat’ta gezilecek yerler” listenizin en başına eklemeniz gereken, şehrin tarihi dokusunu, kültürel zenginliğini ve doğal güzelliklerini bir arada sunan birbirinden değerli noktaları sizin için derledik. Bozkırın ortasındaki bu saklı cenneti keşfetmeye hazırsanız, Yozgat’ın kapılarını aralayalım.
1. Yozgat Çamlığı Milli Parkı
Yozgat denince akla gelen ilk yerlerden biri şüphesiz Yozgat Çamlığı Milli Parkı‘dır. Bu park, sadece Yozgat için değil, Türkiye için de büyük bir öneme sahiptir. 1958 yılında ilan edilen statüsüyle Türkiye’nin ilk milli parkı unvanını taşır. Şehir merkezine oldukça yakın bir konumda bulunan bu yeşil vaha, bozkırın ortasında adeta bir akciğer görevi görür.
Yaklaşık 400-500 yaşında olduğu tahmin edilen karaçam ağaçlarıyla kaplı olan park, ziyaretçilerine huzurlu bir atmosfer sunar. İçerisinde piknik alanları, yürüyüş parkurları, çocuk oyun alanları ve küçük bir gölet bulunur. Özellikle bahar ve yaz aylarında hem yerel halkın hem de şehre gelen ziyaretçilerin uğrak noktası olan Çamlık, doğa ile iç içe sakin bir gün geçirmek için ideal bir adrestir. Temiz havası ve eşsiz manzarasıyla zihninizi dinlendirebilir, sevdiklerinizle keyifli anılar biriktirebilirsiniz.
2. Sarıkaya Roma Hamamı (Basilica Therma)
Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde bulunan ve son yıllarda adını tüm dünyaya duyuran Sarıkaya Roma Hamamı, tarihin derinliklerinden günümüze ulaşan büyüleyici bir yapıdır. Halk arasında “Kral Kızı Hamamı” olarak da bilinen bu yapı, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi‘nde yer almaktadır. Yaklaşık 2000 yıldır akan şifalı termal suyuyla dikkat çeken hamam, Roma İmparatorluğu döneminde önemli bir sağlık ve şifa merkezi olarak kullanılmıştır.
Yapılan kazılar sonucunda ortaya çıkarılan büyük termal havuz, mermer sütunlar ve mitolojik figürler, yapının o dönemdeki ihtişamını gözler önüne serer. Yılın her dönemi yaklaşık 50 derece sıcaklığa sahip olan termal suyunun hala akıyor olması, burayı dünyada benzeri az bulunan bir yer haline getirir. Tarih ve termal turizmi birleştiren bu eşsiz yapıyı ziyaret ederek Roma döneminin mimari dehasına tanıklık edebilirsiniz.
3. Kerkenes Harabeleri (Pteria Antik Kenti)
Yozgat’ın Sorgun ilçesi sınırları içerisinde yer alan Kerkenes Harabeleri, Anadolu’nun en büyük antik şehirlerinden biridir. Tarih sahnesine M.Ö. 600’lü yıllarda Medler tarafından kurulmuş bir Demir Çağı şehri olarak çıkan Pteria, gizemli atmosferiyle arkeoloji meraklılarını cezbeder. Yaklaşık 7 kilometrelik sur duvarlarıyla çevrili olan bu devasa kent, Kapadokya Kralı’nın başkenti olarak da bilinmektedir.
Kerkenes Dağı’nın eteklerine yayılan harabelerde yapacağınız bir gezinti, sizi adeta zamanda yolculuğa çıkarır. Kentin anıtsal kapıları, kamu binalarının temelleri ve savunma yapıları, dönemin şehir planlaması hakkında önemli ipuçları sunar. Gün batımında harabelerin sunduğu manzara ise fotoğraf tutkunları için kaçırılmayacak bir fırsattır.
4. Yozgat Saat Kulesi
Şehrin tam kalbinde, Cumhuriyet Meydanı’nda yer alan Yozgat Saat Kulesi, şehrin en önemli sembol yapılarından biridir. 1908 yılında Belediye Reisi Tevfikizade Ahmet Bey tarafından yaptırılan kule, zarif mimarisiyle dikkat çeker. Yedi katlı olan ve kesme taştan inşa edilen kulenin her katında farklı bir pencere tasarımı kullanılmıştır.
Çanının sesi Yozgat’ın merkezindeki birçok noktadan duyulabilen Saat Kulesi, hem yerel halk için bir buluşma noktası hem de şehre gelen ziyaretçiler için bir başlangıç referansıdır. Şehrin tarihine tanıklık eden bu zarif yapının önünde bir hatıra fotoğrafı çektirmeden Yozgat gezinizi tamamlamamış sayılırsınız.
5. Nizamoğlu Konağı (Yozgat Müzesi)
Geleneksel Osmanlı sivil mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Nizamoğlu Konağı, günümüzde Yozgat Müzesi olarak hizmet vermektedir. 19. yüzyılda inşa edilen bu tarihi konak, ahşap işçiliği, tavan süslemeleri ve cumbalı yapısıyla göz kamaştırır. İki katlı yapının içerisinde hem arkeolojik hem de etnografik eserler sergilenmektedir.
Müzenin arkeoloji bölümünde, Kerkenes Harabeleri ve Yozgat çevresindeki diğer höyüklerden çıkarılan Hitit, Frig ve Roma dönemlerine ait eserleri görebilirsiniz. Etnografya bölümünde ise Yozgat’ın geleneksel yaşamını, giyim kuşamını, el sanatlarını ve günlük yaşam eşyalarını yansıtan zengin bir koleksiyon bulunur. Nizamoğlu Konağı’nı ziyaret ederek Yozgat’ın binlerce yıllık tarihine ve kültürüne daha yakından tanıklık edebilirsiniz.
6. Çapanoğlu Büyük Camii
Yozgat şehir merkezinde bulunan Çapanoğlu Büyük Camii, şehrin kurucusu olan Çapanoğlu ailesi tarafından 1779 yılında yaptırılmıştır. İç ve dış cami olmak üzere iki bölümden oluşan yapı, Osmanlı mimarisinin son dönem özelliklerini taşırken, içerisinde barok ve rokoko gibi Avrupa sanat akımlarının etkilerini de barındırır. Bu özellikleriyle Anadolu’daki cami mimarisinde özgün bir yere sahiptir.
Zengin kalem işi süslemeleri, mermer minberi ve ahşap işçiliğiyle dikkat çeken cami, hem mimari bir şaheser hem de şehrin önemli bir ibadet mekanıdır. Huzurlu avlusu ve estetik detaylarıyla ziyaretçilerine etkileyici bir atmosfer sunar.
7. Kazankaya Kanyonu
Doğa ve macera tutkunları için Yozgat’ın Aydıncık ilçesinde bulunan Kazankaya Kanyonu, mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. Çekerek Irmağı’nın binlerce yılda aşındırmasıyla oluşan bu etkileyici kanyon, yaklaşık 10 kilometre uzunluğundadır. Yemyeşil bitki örtüsü, sarp kayalıkları ve içinden akan nehriyle büyüleyici manzaralar sunar.
Kanyon, trekking, doğa yürüyüşü ve fotoğrafçılık için harika olanaklar sağlar. Ayrıca kanyonun duvarlarında bulunan ve ana tanrıça Kibele’ye ait olduğu düşünülen kaya kabartması, bölgenin tarihi önemini de gözler önüne serer. Şehrin gürültüsünden uzaklaşıp doğayla baş başa kalmak isteyenler için Kazankaya Kanyonu eşsiz bir kaçış noktasıdır.
8. Akdağmadeni Ormanları
Yozgat’ın en yeşil ilçelerinden biri olan Akdağmadeni, geniş ve zengin ormanlarıyla bilinir. Sarıçam, meşe ve ardıç ağaçlarıyla kaplı bu ormanlar, bölgenin en önemli doğal zenginliklerindendir. Temiz havası, serin yaylaları ve sayısız su kaynaklarıyla Akdağmadeni Ormanları, doğa yürüyüşleri, kamp ve piknik yapmak isteyenler için mükemmel bir alternatiftir.
Bölgede bulunan mesire alanları, ailenizle ve arkadaşlarınızla keyifli vakit geçirmenize olanak tanır. Özellikle sonbahar aylarında sarı ve kırmızının her tonuna bürünen ağaçlar, kartpostallık manzaralar oluşturur. Yozgat gezinizde doğanın iyileştirici gücünü hissetmek isterseniz, Akdağmadeni Ormanları’nı rotanıza eklemelisiniz.